Taraflar arasındaki menfi tespit – istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ksımen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 42.000 TL bedelinde çanta satın alıp karşılığında 6 adet her biri 7.000 TL bedelli çek vermesine rağmen davalının şimdiye kadar sadece 17.000 TL bedelinde çanta gönderdiğini, kalan kısmı göndermediğini, müvekkilinin ise vadesi gelen 3 adet çekin ödemesini yaptığını ileri sürerek, kalan 3 adet çek sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının şimdiye kadar 4 adet çeki ödediğini, müvekkilinin anlaşma gereği tüm malları davacıya gönderdiğini, davacınıns satılan malların kdv bedelini ödemek istememesi üzerine aralarındaki satış bedeli kadar fatura kesmeyip 17.000 TL bedelinde fatura kestiklerini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 

Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu uyarınca, davacının anlaşma gereği vermiş olduğu 6 adet çekin tümünün bedelini ödediği, anlaşmaya dair davalının sunduğu bir adet 17.000 TL bedelli irsaliye fatura ve kargo gönderi evraklarına göre davacıya gönderilen malların toplam bedelinin 23.460 TL olduğu, bu bedelin toplam çek bedelinden mahsubu neticesinde davacının davalıdan 18.540 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 

Davacı, çek ile yaptığı ödeme karşılığında eksik teslimat yapıldığını belirterek ödediği miktarın iadesini istemiştir. Çek, kural olarak bir ödeme vasıtası olup, satış işleminin peşin yapıldığı konusunda kanuni bir karinenin varlığı kabul edilir. Somut olayda davalı malların tümünün teslim edildiğini savunmuştır. İspat yükü çeklerin ileride teslim edilecek mallara karşılık avans olarak verildiğini ve çek bedelleri kadar mal teslim edilmediğini ileri süren davacıdadır. Davalının teslim edilen mal miktarından düşük bedelde fatura kesmesi malların eksik teslim edildiği anlamına gelmez. Fatura, sadece mali konularda taraflara yükümlülük yükler. İspat yükü davacıda olup davacının bu yöndeki delilleri değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Davacı davalıdan çanta sipariş ederek karşılığında 42.000,00. TL tutarında çekler verdiğini ancak davalının sipariş edilen malların tamamını göndermediğini ileri sürerek, dava konusu herbiri 7.000,00 TL ve toplam 21.000,00 TL tutarlı üç adet çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini istemiş dava devam ederken dava konusu çekler ödendiği için dava istirdat davasına dönüşmüştür.

Davalı davacının siparişinin tamamen teslim edildiğini davacının KDV ödemek istememesi nedeniyle teslim edilen mal kadar fatura düzenlenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece davacının davalıya çeklerle 42.000,00 TL ödemesine rağmen davalının davacıya 23.460,00 TL tutarında mal teslim ettiğinin anlaşıldığı davalının sipariş edilen malın tamamının teslim edildiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının karşılıksız kalan 18.540,00 TL ödemesinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.

Mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun ispat külfetini davacıya yükleyen bozma kararına muhalifim. 21/06/2017 

19. HD. 21.06.2017 T. E:2016/7961, K:5343

Kararın tamamını görüntülemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.