İcra Dosyasının İmha Edilmiş Olması Durumu:

Takip talebine ekli karar tensip tutanağından alacaklı vekilinin dosyanın yenilenmesine ilişkin talebinin dosyanın imha edilmiş olması nedeniyle reddedildiği anlaşıldığından, alacaklı vekilinin ayrı bir takip yapmakta makul ve kabul edilebilir bir gerekçesi olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-

Borçlu vekili, davalı alacaklı tarafından vekil edeni aleyhine Kumluca İcra Müdürlüğü'nün 1999/2401 Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine, yapmış oldukları itiraz neticesinde Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/462 Esas 2016/36 Karar sayılı ilamı ile itirazın kısmen iptaline karar verildiğini, alacaklının itirazın iptaline ilişkin ilamı ilk takip dosyasına ibraz ederek devam ettirmesi gerekirken, yetkili olmayan Adana 3. İcra Müdürlüğü'nün 2016/7946 Esas sayılı takip dosyası ile farklı bir takip başlatmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ikinci takibin iptalini istemiştir.

Mahkeme'ce, şikayetin kabulüne, Adana 3. İcra Müdürlüğü'nün 2016/7946 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu aleyhine başlatılan takipte icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.

Kumluca 1. Asliye Mahkemesi'nin 2015/462 Esas 2016/36 Karar sayılı ilamında borçluların Kumluca İcra Müdürlüğü'nün 1999/2401 Esas sayılı takip dosyası ile yapılan takibe itirazlarının kısmen iptaline, toplam 25.731.811.000 TL nin takip tarihinden itibaren işleyecek %220 faizi ile birlikte (faize faiz yükleme koşulu ile ) takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. Alacaklı Adana 3. İcra Müdürlüğü'nün 2016/7946 sayılı dosyasında yaptığı ilamlı takipte bu ilamda yazılı olan edayı içeren alacak kalemlerini talep etmiştir. Takip talebine ekli Kumluca İcra Dairesi’nin 1999/2401 Esas, 22/05/2014 tarihli karar tensip tutanağından alacaklı vekilinin dosyanın yenilenmesine ilişkin talebinin dosyanın imha edilmiş olması nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu halde, alacaklı vekilinin ayrı bir takip yapmakta makul ve kabul edilebilir bir gerekçesi olduğu açıktır.

Mahkemece, ilamlı takibin her yerde yapılabileceği de gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

8. HD. 06.10.2016 T. E: 15652, K: 13171

Tam metni için aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.