İşçiye Ödenen Aylık Ücretin Tespiti

Ücret bordroları ve banka hesap ekstreleri davalı işverenin beyanını doğrulamakta ise de, yapılan emsal ücret araştırması yetersiz olduğundan, araştırma genişletilerek, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği sorularak sonuca gidilmesi gerektiği,

Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Somut olayda, kamp sorumlusu olarak çalışan davacı aylık net ücretinin 1650 USD fiks ücret olduğunu ileri sürmektedir. Davalı işveren davacının ücretinin saat başı 5.18 USD olduğunu savunmuştur. Dosyada mevcut ücret bordroları ve banka hesap ekstreleri davalı tarafın beyanını doğrulamaktadır. Yapılan emsal araştırmada Devrimci yapı iş sendikası 1800-2000 TL ücret alabileceğini belirtmiştir. Mahkemece davalı tarafın beyanları doğrultusunda saati 5.18 USD üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak yapılan emsal ücret araştırması yetersizdir. Bu sebeple, araştırma genişletilerek, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği sorulmalı, neticeye göre tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeyle salt davalı beyanları esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.

Yerel mahkemece davacının toplam 7 yıl 9 ay 21 gün kıdemi olup en son 5, 18 USD saat ücreti ile davalı şirketin yurt dışındaki şantiyelerinde çalıştığı, işveren tarafından yemek ve yatacak yer temin edildiği, davacının istifa ile ayrıldığı iddia edilmiş ise de dosyaya sunulan istifa belgesinin matbu olması, uzun süre çalışan kişinin tüm haklarını ortadan kaldıracak şekilde istifa etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, davacının istifa ile ayrıldığını doğrular nitelikte tanık beyanı da bulunmaması karşısında davacının iş sözleşmesinin istifa nedeni ile değil, işverenin kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesini gerektirecek şekilde sona erdiği, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine de hak kazandığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık kısmında açıklanan nedenlerle bozulmuştur.

Yerel mahkemece; aynı işyerinde aynı tarihlerde çalışan, daha önce dava açmış ve saat ücreti esası ile çalıştığı kabul edilerek yapılan değerlendirme sonunda verilmiş kararların Yargıtay'ın 9. ve 22. Hukuk Dairelerince onanmasından sonra alacağını almış olan işçi ile sonradan dava açan, aynı dönemde çalışan işçinin tazminat ve işçilik alacakları arasında ciddi orantısızlık ve farklılık olmasının da hukuka ve adalet duygusuna olan inancı, güveni zedeleyeceği belirtilerek mahkemenin önceki kararına dayanak yapılan gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık davacının aylık ücret miktarının belirlenmesi için yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı buradan varılacak sonuca göre emsal ücret araştırması yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

HGK. 08.02.2017 T. E: 2015/22-868, K: 217

Tam metni için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız.