Tasarrufun iptali- İflasın ertelenmesi- Bekletici mesele- Taraf teşkili-

Borçlu şirket iflas etmiş, iflas kararı kesinleşmiş, 2. alacaklılar toplantısı yapılmış ise ve davacı alacaklıya yetki verilmemiş ise, iflas idaresinin tasarrufun iptali davasında yer alması gerektiği- Bu nedenle mahkemece ilgili dosya getirtilerek borçlu şirketin iflas erteleme davasının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kesinleşmemiş ise sonucunun beklenmesi, iflasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiş ise, iflas masası kurulup 2. alacaklılar toplantısı yapılıp yapılmadığının belirlenmesi ve iflas idaresinin davaya çağrılarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-

"...Dava, İİK.'nun 277. vd maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. 277. maddeye göre bu davayı ".. elinde muvakkat yahut kati aciz vesikası bulunan her alacaklı, iflas idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hallerde alacaklıların kendileri açar."

Somut olayda borçlu M. G. Holding A.Ş.'nin iflas erteleme talebiyle Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açtığı davada iflas erteleme talebinin reddi ile şirketin iflasına karar verildiği, kararın Yargıtay'ca bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece 29/12/2011 tarihli duruşmada Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/497 E. sayılı iflasın ertelenmesi dosyasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığına dair ara karar kurulmuş ise de, borçlu şirket iflas etmiş, iflas kararı kesinleşmiş, 2. alacaklılar toplantısı yapılmış ise ve davacı alacaklıya yetki verilmemiş ise, iflas idaresinin davada yer alması gerekir. Bu nedenle mahkemece Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/497 E. sayılı dosyasının getirtilerek borçlu şirketin iflas erteleme davasının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kesinleşmemiş ise sonucunun beklenmesi, iflasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiş ise, iflas masası kurulup 2. alacaklılar toplantısı yapılıp yapılmadığının belirlenmesi ve iflas idaresinin davaya çağrılarak taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Eksiklikler giderilmeden dava hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...."

17. HD. 29.05.2018 T. 1284/5640

Aynı doğrultuda: 17. HD. 24.09.2018 T. 3484/8141