Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle Kanunda sayılan geri gönderme sebepleri gerçekleşmediğinden, dava dosyasının ilk derece mahkemesine iadesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davalı tarafından parmak basılan avukatlık ücret sözleşmesinin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan "parmak izinin ihtiyar heyeti ve o yerde tanınmış iki şahıs tarafından onaylanmasına" yönelik düzenleme (HUMK. 297) karşısında; sözleşmenin usulüne uygun şekilde onaylandığından söz edilemeyeceği gibi, davalı tarafça parmak izi açıkça inkar edildiğinden, sözleşmenin geçerli bir sözleşme olarak kabulünün de mümkün olmadığı- Sözleşme geçersiz olduğundan, değeri para ile ölçülebilen dava ve iş türlerinden olmayan ortaklığın giderilmesi davasında, davacı avukatın isteyebileceği akdi vekalet ücreti, hizmetin verildiği tarihteki (ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarihteki) AAÜT'deki maktu vekalet ücreti kadar olacağı-
Mirasbırakanınn nüfus kaydı bulunmamakta olup, iptali istenen mirasçılık belgesine ilişkin ................. Sulh Hukuk Mahkemesinin .......... Esas, ........... Karar sayılı dosyasında mevcut taşınmazların 1956 tarihli kadastro tutanaklarında mirasbırakanın 57 yıl önce vefat ettiğinin belirtildiği; kararda da 1900 yılının başında öldüğünün kabul edildiği, ancak mirasbırakanın çocukları olduğu iddia olunan ve nüfus kaydı olmayan şahısların ölüm tarihleri tespit edilmeden karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Mahkemece re'sen araştırma ilkesi gereğince ilgili kolluk birimi marifetiyle muris ve mirasçılarına dair bilgi sahibi olabilecek kişilerin tespit edilmesi ve bilebilecek kişilerin re'sen tanık olarak dinlenilmesi, bulunması halinde çelişkilerin giderilmesi gerekeceği, murisin, mirasçılarının ve ölüm tarihlerinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tek tek tespit edilmesi ve bunun için gereken her türlü delil ve araştırmaya başvurulması, gerekmesi halinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 206/2 uyarınca ilgilisinden evrak aslının teminiyle, davacıdan tanık dahil göstereceği diğer delilleri sorulup incelendikten sonra mirasbırakanın öldüğü tarih dikkate alınarak feraiz hukukuna ehil bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
...'ın ölüm tarihi olan 24.03.1947 tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanunun 439/3 maddesi uyarınca müteveffadan evvel vefat etmiş çocukların her tabakada halefiyet tarikiyle mirasçı olan füruları tarafından temsil olunacakları, anılan hüküm nedeni ile, ...'ın kızı ..., ... mirasından pay alabilecek iken, ... ...'ın ...'dan olmayan çocukların mirastan pay alamayacağı, buna karşın ... ...'ın ikinci eşi Z. ...'dan olan çocukları ... (...), ... ... ve ... ...'a mirasbırakanın terekesinden miras payı verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Mahkemenin ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması, hak düşürücü sürenin geçmiş olması veya zamanaşımı def’inin dinlenebilir olması gerektiği, bu nedenler dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, HMK. mad. 143 vd uyarınca tahkikat aşamasına geçilmesi ve özellikle HMK. mad. 147 uyarınca tarafların tahkikat için duruşmaya davet edilmesi gerektiği-
Sözleşmenin incelenmesinden, satıcının sözleşmeye mühür bastığı ancak sözleşmede iki şahit imzası haricinde muhtar ve ihtiyar heyeti imzalarının bulunmadığı anlaşıldığından senedin geçerliliğinden bahsedilemeyeceği- Davaya konu parsel sözleşme tarihinden önce tapulu bulunduğundan, haricen satışın geçerli olduğundan bahsedilemeyeceği- Mirasçılar arasında görülen davalarda birlikte hareket etme zorunluluğu bulunmadığından davayı kabul eden davalılar açısından kabul beyanları hüküm doğursa da, kararı temyiz eden şahıslar -yargılama aşamasında davayı kabul etmediklerinden- davanın adı geçen davalılar yönünden kabul edilemeyeceği-
İmza atamayan kimselerin cüzdanla iş yapmayı usul edinmiş kuruluşlarla olan işlemlerde kullanacakları mühür kazınmış imza,işaret veya parmak izinin işlemin başlangıcında hesap defterine veya cüzdanına basılmış olması veya önceden noterde bir örneği saklanmak üzere onanmış bulunması yeterli olduğu, her işlemde ayrıca onamaya bağlı olmadığı,
Senette yer alan parmak izinin altinda bir imzanin goruldugu, soz konusu imzanin murisin eli urunu olup olmadigi bilirkisi incelemesi yaptirilarak tum delillerle birlikte degerlendirilmesi gerektigi-
Senedin kesin delil sayılabilmesi için, borç altına giren kimse tarafından imzalanmış olması gerektiği, parmak izli senedin borçlu tarafından inkarı durumunda, tatbikatla parmak izinin borçluya aidiyetinin tespiti yoluna gidilmeyeceği-