Maaş haczine ilişkin, maaş haczini uygulayan borçlunun maaş aldığı makamın (örneğin; ...Milli Eğitim Müdürlüğü'nün) yaptığı işlemlerin "sıra cetveli" yerine geçip geçmeyeceği, dolayısı ile bu işleme karşı "sıra cetveline itiraz davası" açılabilip açılamayacağı-
Somut olayda şikayetçi vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; alacağa mahsuben alacaklıya satışı yapılan araç üzerinde, kendilerinin rehin haklarının olmasına rağmen alacağa mahsuben yapılan satış işlemi­nin iptaline karar verilmesini istediği anlaşıldığından, icra müdürlüğünce öncelikle İİK mad. 140 uyarınca sıra cetveli yapılarak, satışın sonuçlandırılması gerekeceği-
Birden fazla alacaklı bulunması ve mahcuzların satışı ile elde edilen paranın alacakların tamamını karşılamaması nedeniyle, İİK.nun 140.maddesi gereğince ilk haczi koyan icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların takip dosyalarındaki bilgilerin gerekçeye alınması ile yetinilerek, uyuşmazlık konusunda açıkça ve açıklamalı bir tespit yapılmaksızın, "sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı" gerekçesiyle eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe ile, hukukun genel ilkelerine, mevzuata ve yerleşik içtihatlara aykırı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanması ve ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklıların belirlenerek hacze iştirak derecelerinin oluşturulması gerektiği, ilk haciz kamu alacağı için konulmuş olan haciz ise, bu alacağa kamu alacağının sahibi olmayan alacaklıların iştirakinin mümkün olmadığı, 6183 s. K. mad. 69'daki koşullar varsa kamu alacağı sahibi olan bir alacaklı başka bir kamu idaresi tarafından konulan kamu alacağının haczine iştirak edebileceği, İİK. mad. 100'ün, 268/1. madde hükmünde yer alan istisna dışında, ancak bu kanuna göre yapılan icra takipleri bakımından uygulanabileceği, yani, 100. maddedeki düzenleme ile kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 s. K. hükümlerine göre konulan hacizlere iştirakin, kural olarak mümkün olmadığı, ilk haciz kamu alacağı için konulmuş bir haciz değilse bu hacze, kamu alacağının, koşulları olmuş ise iştirak edebileceği, 6183 s. K. mad. 21/1'de; üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulması halinde kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağının kabul edildiği, bu hükmün kamu alacaklarının ilk hacze iştirakleri yönünden özel bir düzenleme olduğundan, İİK. mad. 206'nın kamu alacaklarının hacze iştirak etmesinde uygulanmayacağı, kamu alacağının hacze iştiraki açısından kamu alacağının niteliği ve ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, kamu alacağının ve ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağının satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak edeceği, İİK. mad. 140/II'de İİK. mad. 206'ya atıf yapılmışsa da, bu maddedeki imtiyazların sadece aynı derecede hacze iştirak eden ve kamu alacağı sahibi olmayan alacaklılara karşı ileri sürülebileceği, yani İİK. mad. 206'daki imtiyazların, (hacze iştirak hali hariç, -İİK. mad. 100, 101-) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremeyeceği, işçi alacaklarının iflas halinde birinci sırada imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde İİK'nın 100. maddesindeki sayılan koşullara sahip olmaması halinde haciz tarihi daha önce olan alacaklıların önüne geçemeyeceği-
Şikayetçilerin icra mahkemesine başvurusu, kendi icra takip dosyalarından konan haczin öncelikli olduğunun tespitine yani hacizlerin sırasına ilişkin şikayet niteliğinde olduğu, öncelikle İİK.140 uyarınca sıra cetveli yapılarak alacaklının ihale bedelini yatırmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerekeceği-
Davacının iki yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunmadığından haczinin düştüğü ve tekrar haciz talebinde bulunulmadığı dikkate alındığında, geçerli bir haciz olmadığından sıra cetveline itiraz davası açma sıfatı bulunmadığı-
Şikayetçinin 15.07.2008 tarihinde kesinleşen ilk haczi 1 yıllık süre içerisinde paranın dosyaya celbi istenmediğinden düşmüş ise de, 06.11.2009 tarihli müzekkere ile İİK'nun 88. maddesine uygun olarak talep ettiği ve hesapta bulunan para üzerine konulan 18.11.2009 tarihli haczinin süresinde paranın dosyaya celbinin istenmesi nedeniyle ayakta olduğu, şikayet olunan vergi dairelerinin ise bankadaki paranın süresinde dosyaya celbinin istenmesi üzerine bu dosyaya gönderilme tarihi olan 08.08.2011'den önce haciz koydukları anlaşıldığından 6183 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi uyarınca ilk haciz olan şikayetçinin haczine iştirak koşullarının gerçekleştiği-
Şikayet olunan haczinin 26.05.2005 tarihinde kesinleştiği, alacaklının iki yıllık satış isteme süresi dolmadan 09.05.2007 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesi'nde ortaklığın giderilmesi davası açtığı, açılan dava nedeniyle haczin düşmemiş sayılacağı, ayrıca 14.12.2006 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, yine iki yıllık satış isteme süresi dolmadan 19.01.2009 tarihinde cüzi de olsa satış avansı yatırıldığı, bu halde 21.12.2012 tarihli sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Sıra cetveline itiraz eden alacaklının borçlu hakkında yapmış olduğu takibin ve buna bağlı olarak haczinin geçerli olması gerektiği-