Anayasa mahkemesinin iptal kararlarından sonra, çocuk tarafından veya çocuk adına açılan babalık davalarına herhangi bir hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı-Ana baba arasında evlilik birliğinin bulunmaması halinde velayetin anaya ait olacağı, yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı, babalık davasının; Cumhuriyet savcısı ile Hazineye bağlandığı, dava ana tarafından açıldığında kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edilmesi gerektiği-Anne, babalık davası ile birlikte veya ayrı ayrı olarak baba veya mirasçılarından mali haklarını isteyebileceği-Mali hakların ne zaman istenebileceğine ilişkin bir süre şartı öngörülmediği-
Çocuğun soyadının, annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde; üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, aksine çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu anlaşıldığından davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesine yönelik davasının kabulü gerektiği-
Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde; annenin hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemeyeceği; anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılması gerektiği ve eğer çocuğun üstün yararı varsa, annenin kızlık soyadının çocuğa verilebileceği; aksine, çocuğun üstün yararının ispatlanamaması durumunda davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, vesayet makamı, ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atanacağı- Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları da dikkate alınarak soybağının reddi iddiası ile ilgili olarak DNA testi yaptırmak üzere davacıya tekrar meşruhatlı davetiye çıkarılarak DNA testi için gerekli kan ve doku örneklerini vermesi, aksi taktirde zor kullanılarak bu incelemenin yaptırılacağı hususu ihtar edilmeli, buna rağmen davalı gelmez veya gelir de kan ve doku örneklerini vermez ise bu incelemelerin zor kullanılarak yapılmasına karar verildikten sonra DNA testi yaptırılıp alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği-
Çocuğun üstün yararı gereği, annenin hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek, çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemeyeceği- Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılmasının gerektiği- Somut olayda, Velayet hakkına sahip davacı annenin, soyadının farklı olmasından çocuğun rahatsız olduğunu ve kendisi ile aynı soyadı taşımak istediğini ileri sürdüğü, tanıkların da, davalı babanın çocuğuna ilgisiz olduğunu, yaklaşık 3, 5 yaşında olan çocuğu bir kere bile görmeye gelmediğini, anneyi tehdit ettiğini, tarafların arasında şantaj nedeniyle davalar bulunduğunu, babanın çocuğu doğduğundan beri görmediği gibi onunla maddi manevi olarak da ilgilenmediğini beyan ettiği- Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceğinin davada ileri sürülmediği gibi, çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu-
Cı dava dilekçesinde babası Ohan Veziroğlu'nun davalı Anna Teresa'nın biyolojik babası olmadığını ileri sürerek tanıma işleminin iptaline karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Dava sonradan evlenme yoluyla oluşan soybağına itiraz istemi-
Görülmekte olan davada, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesinin talep edildiği; bu durumda davanın aile hukukuna dayandığı; böyle bir uyuşmazlığın aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği-
Dava, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde olmayıp, evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" değiştirilmesi talebine ilişkin olduğuna göre; görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
E.’nin altı yaşında iken çocuk doğurması söz konusu olamayacağına göre, düzeltme kararının nüfus kayıtlarında açık çelişkiye yol açtığı; Hakimin nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken kayıtlar arasında çelişki oluşturmamasının gerekeceği-
Sonradan evlenme yoluyla kurulan soybağının kaldırılması davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu, Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesinin aile mahkemesi sıfatıyla bu davaya bakması gerekeceği-