Kesinleşen kıymet takdirinden sonra 2 yılın geçmesi halinde bu kıymet takdirine dayalı olarak ihalenin yapılamayacağı- Somut olayda yeniden kıymet takdiri yapılarak satışa gidilmemiş olsaydı ihale tarihi (28/06/2022) ile ilk kıymet takdiri keşif tarihi (30/01/2020) arasında iki yıllık sürenin geçeceği, kaldı ki, ihalenin feshini talep eden şikayetçi borçlu olduğundan, alacaklının yeniden kıymet takdiri talebi üzerine icra müdürlüğünce yapılan son kıymet takdiri ile taşınmazın satışa esas değeri daha da artmış olup bu durum borçlunun menfaatine olduğu gibi, borçlu tarafından da bu husus fesih nedeni olarak ileri sürülmediğinden re'sen değerlendirilemeyeceği-Kıymet takdirinin tebliğ edilmediği/usulsüz tebliğ edildiğinin ancak ilgilisi tarafından ileri sürülebileceği, kıymet takdirinin tebliğ edilmemesinin de tek başına ihalenin feshi nedeni olmadığı- Belediye tarafından tellâl gönderilmezse, bu durumun tutanakla tespit edileceği ve öncelikle icra görevlisi bulunmadığı takdirde adliye görevlilerinden bir kişinin telal olarak görevlendirileceği, bu şekilde hareket edilmeyerek yetkili olmayan bir kişinin tellâl sıfatı ile hazır edilerek ihalenin yapılmasının ihalenin feshi sebebi olduğu- İhale konusu taşınmaz davacı borçluya ait taşınmaz olup davacı borçluya karşı takip işlemlerine devam edilebilmesi için diğer borçlu/borçlular hakkındaki takibin kesinleşmesine gerek bulunmadığı, satış dosyasındaki diğer ilgililere yapılan tebliğler sadece muhatabını ilgilendiren bir işlem olup; satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edildiği hususunu da ancak kendisine tebligat yapılmadığını iddia eden ilgilisi tarafından bizzat ileri sürülebileceği-Satışın İİK'nın 123. maddesindeki süreye uyulmadan yapıldığına yönelik iddianın ihalenin feshi nedeni olmadığı- Satış kararında satış ilanının bir gazetede ilan edilmesine karar verildiği, Basın İlan Kurumu'na yazılan yazıda ilanın tirajı 50.000'in üzerindeki, yurt düzeyinde dağıtımı yapılan bir gazetede yapılmasının istendiği, satış ilanının Milat Gazetesi'nde yayımlandığı, Basın İlan Kurumu'na Dairemizce yazılan müzekkere cevabına göre ilan tarihindeki tirajının 50.838 adet olduğu, yapılan ilanın ihale tarihinden en az bir ay önce yayımlandığı ve tirajının yeterli olduğu- 100. madde bilgilerinin toplanmadığına ilişkin iddianın ihalenin feshi nedeni olmadığı- Re'sen incelenmesi gereken sebepler yönünden yapılan incelemede; satış bedelinin taşınmaza takdir edilen ve kesinleşen muhammen bedellerinin %50'si ile satış masraflarını karşıladığı, ihalenin kıymet takdirinin yapıldığı tarihinden itibaren 2 yıl içinde yapıldığı, ilanların süresinde olduğu ve yapılması zorunlu ilanların yapıldığı, ihalenin ilan edilen gün ve yerde yapıldığı, başlangıç ve bitiş saatlerine uyulduğu, bu şekilde re'sen incelenmesi gereken hususlarda da ihalelerin feshini gerektiren bir nedenin bulunmadığı- Yargılama aşamasında yürürlüğe giren 7443 s. Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri, dava ve birleşen davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmaması ve Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alınarak davacı aleyhine ihale bedelinin % 5'i oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği-
İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen nedenlerin, istinaf incelemesinde dikkate alınamayacağı-
Ortaklığın giderilmesi davalarında, taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesi kararının kesinleşmesinden sonra, dosyanın satış ile görevli kılınan birime gönderileceği ve taşınmaz satışının İİK. 123. vd. maddelerinde belirtilen usule göre yapılacağı- Davaya konu taşınmazın değerinin satış işlemi sırasında satış memurluğunca tekrar belirleneceği-
Satış talebinin herhangi bir sebeple reddinin haczi düşürmeyeceği-
Cüz’i de olsa satış avansının yatırılmış olması, usulüne uygun bir satış talebinin bulunduğu anlamına geleceği, yatırılan masrafın yetmeyeceği sonradan anlaşılırsa, bunun tamamlanması istenebilirse de, masraf hiç yatırılmamışsa geçerli bir talebin varlığından söz edilemeyeceği- Alacaklıya yüklenen görev, süresinde satış isteyerek avansı yatırmak olup, satış görevi (İİK. mad. 123), icra dairesine yüklenmiş olduğundan, satış ne zaman yapılırsa yapılsın, haciz ve satış talebinin ayakta olacağı- İki yıllık satış isteme süreci içinde taşınmaz başka bir dosyadan satılmış ise haciz düşmeyeceği- Meskeniyet iddiasının kabulünün İİK'nın 106. maddesindeki süreleri durduracağına dair bir düzenleme bulunmadığı- Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenleneceği, aksi halde satış bedelinden pay ayrılamayacağından, sıra cetveline itiraz etmekte hukuki yararın bulunmayacağı ve bu durumda mahkemece, şikayetçinin haczi düştüğünden hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Diğer ica mahkemesi ilamıyla birleşen dosyada şikayet olunanın haczinin düşmediği kabul edilmiş olup hüküm borçlu tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, bu ilamın asıl dosyada şikayet olunan yönünden bağlayıcı değil ise de, birleşen dosyada şikayetçinin alacağını borçludan temlik aldığı anlaşıldığından, birleşen dosyada şikayetçi yönünden kesin hüküm oluşturacağı ve bu durumda mahkemece, şikayet olunanın haczinin ayakta olduğunun kabulü gerektiği-
Sıra cetveline ilişkin şikayetin, kendine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmesi gerektiği- 6352 sayılı Yasa ile getirilen değişikliğinin, takip tarihinden itibaren değil, haciz, satış gibi başlatılan her bir takip işlemi tarihi esas alınarak uygulanacağı- Sıra cetveline ilişkin şikayet olunanın haciz tarihleri itibariyle, değişiklikten önceki İİK hükümlerinin uygulanması gerektiği- Bir talepte bulunan tarafın bununla ilgili masrafları peşin olarak vermesi gerektiği- K. takdiri kesinleşmeden satış yapılmamakla birlikte, kıymet takdiri yapılmadan da satış istenebileceği- Bir yıllık satış isteme süreci içinde taşınmaz başka bir dosyadan satılmış ise; o tarihe kadar satış talebinde bulunmayanın, satış talebinde ya da o satıştan kendi dosyası için yararlanma talebinde bulunmasına gerek kalmaksızın haczinin ayakta olacağı- İİK. mad. 106 uyarınca, bir yıl içinde satış talebinde bulunması ve masrafın yatırması halinde, şikayet olunan alacaklı kendisine Yasa ile yüklenen işlemleri yerine getirdiğinden, haczinin ayakta olduğunun kabulü gerektiği; icra müdürünün satış isteme talebinin reddi kararına karşı süreli şikayet yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle haczin düştüğü sonucuna varılmasının isabetsiz olacağı-
"Borçluya ait .... kayıtlı taşınmazın .... dosyasına talimat yazılmasını talep ederim" şeklindeki beyanın satış iradesi içeren usulüne uygun geçerli bir satış talebi olarak kabul edilemeyeceği- Aynı taşınmaz hakkında daha önceki bir tarihte gerçekleştirilen ihalenin feshine dair icra mahkemesi kararı kesinleşmeden icra müdürlüğünce, alacaklı vekilinin talebine istinaden satış kararı verilerek satışın gerçekleştirilmiş olmasının usulsüz olduğu-
Haczin düşmemesi için -iki ve bir yıllık (şimdi; altı aylık ve bir yıllık) süre içinde- geçerli bir satış talebinde bulunulmuş olması yeterli olup, aynı süre içinde satışın da yapılmasının zorunlu olmadığı- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesinin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olduğu ve gerekçede yeni sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesi gerektiği-
İİK.nun 106 ve 110. madde hükümleri alacaklının takibi sürüncemede bırakmaması aracılığıyla getirilmiş olup, bu amaca uygun olarak şikayetçi tarafından İİK.nun 106. maddesindeki 2 yıllık süre içerisinde İİK.nun 59. maddesine uygun olarak satış talep edilerek avansı yatırılmış olmakla, bir daha satış istemesine gerek kalmaksızın, haczi ve satışının ayakta olduğunun kabulünün gerekeceği-
Yapılan 1. artırmada, ihale bedelinin yatırılmaması nedeniyle satışın İİK'nun 133. maddesi gereğince düştüğü ve bu durumda satış memurluğunca re'sen taşınmazın hemen satışa çıkarılması gerekirken, bir hissedarın talebinden sonra İİK.nun 123. vd. maddeleri uyarınca yeniden satışa çıkarılarak 1. artırmada satışın gerçekleştirildiği anlaşıldığından, İİK'nun 133. maddesinde yazılı usule uyulmadan taşınmazın ikinci kez ihaleye çıkarılması nedeniyle davalının iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu tutulamayacağı-
