Ödeme emrinde, icra müdürlüğünün hesap numarasının bulunmadığından şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar vermesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
Bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilip, borçluya İİK'nun 146. maddesi kapsamında ödeme emri gönderildiği, itirazın kaldırılması istemi ile alacaklı tarafından icra mahkemesine başvurulduğu anlaşıldığından; alacağın varlığı ve miktarının 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığı ve mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK. mad. 146 ve 147 gereğince, borca ve takibe itirazın icra dairesine yapılması gerektiği- İcra mahkemesine yapılan itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 146. maddesine göre icra müdürünün borçluya ve rehin maliki üçüncü kişiye ödeme emri göndereceği, bu maddeye göre kredi sözleşmesi kefillerine ödeme emri gönderilemeyeceği, alacaklının, kefillere karşı haciz (veya iflas) yolu ile ayrı bir takip yapabileceği-
Rehnin geçersizliğine ilişkin itirazların İİK.nun 146 ve 147.maddeleri gereğince icra dairesine yapılması gerekeceğinden takibin şekline göre, icra mahkemesine itiraz mümkün olmadığından mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bireysel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilip, borçluya İİK'nun 146. maddesi kapsamında ödeme emri gönderildiği, borçlunun yasal sürede icra dairesine itirazı üzerine duran icra takibinin devamı sağlanmak üzere itirazın kaldırılması istemi ile alacaklı tarafından icra mahkemesine başvurulduğundan; alacağın varlığı ve miktarı 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekeceği-
Şikayetçi tarımsal krediler ikraz sözleşmesinde asıl borçlu O. Y.’ın, müşterek ve müteselsil kefili olduğundan bu takipte aleyhine icra takibi yapılamayacağı; bu husus takip şartına ilişkin olup, süresiz şikayete tabi olduğu-
«Asıl borçlu» hakkında takip yapılmadan -zorunlu «takip arkadaşlığı» nedeniyle- «ipotek verenler» hakkında takip yapılamayacağı ve daha sonra «asıl borçlu»nun takibe dahil edilemeyeceği, buna karşın «asıl borçlu» hakkında takip yapıldığı halde, «ipotek veren» hakkında takip yapılmamışsa, bu kişinin daha sonra takibe dahil edilmesinin ve eksikliğin giderilmesinin mümkün olduğu—