TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Özel Borç İlişkileri > - Kira Sözleşmesi > - Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları > - F. Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin sona ermesi > - II. Dava yoluyla > Madde 355 - 5. Yeniden kiralama yasağı
TBK'nun 355. maddesi gereği maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; davalı kiralananı yeniden kiralamadan önce davacıya T.B.K.nın 355/2. maddesi hükmüne göre yazılı bildirim ile kiralama konusunda öncelik tanımadığından eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminata hükmetmek gerektiği-
Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, esaslı tadilat yapılmaksızın kiralananın üçüncü kişiye kiraya verildiğinden bahisle tazminat talep etmiş ise de, davacı kiracının kiralananı tahliyesi yönünde alınmış bir mahkeme kararı bulunmamakta olup kiracının kiralananı kendi rızası ile tahliye ettiği, bu durumda 6570 Sayılı Kanun'un 15. maddesinin somut olaya uygulanabilme imkanının olmadığı-
Kiracı tarafından kiraya veren aleyhine açılan kiralanan yerlerin tespiti, tespit edilen yerlerin davacıya teslimi ve tespit ve teslim edilen bu yerlerin rayiç aylık kira bedellerinin tespiti istemlerine ilişkin davada; davalının yeniden inşaat yapılacağı gerekçesiyle davacı kiracıyı kiralanandan tahliyesini sağladığı; davacı kiracının TBK.nun 355/2 gereğince yeniden inşa ve imarı gerçekleştirilen taşınmazları, yeni durumu ve yeni kira bedeli ile kiralama konusunda öncelik hakkı olduğu; davalı kiraya veren bu madde kapsamında davacının öncelik hakkını sona erdirmeden 3 yıl geçmedikçe başkasına kiralama yapamayacağı; ancak bu hakkın davacı kiracıya dava yoluyla sözleşme yapmaya zorlama ve kira bedeli belirlenmesi hakkı vermeyeceği; kiraya verenin bu maddeye aykırı davranışları şartları oluşmuş ise kiracı lehine tazminatı gerektireceği; bu nedenle Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İnşaatın fiziki oranında artış da olabileceği gözetilerek gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak yüklenicinin arsa sahibine karşı edimlerini yerine getirip getirmediği de belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davaya konu olan zararın mal varlığına ilişkin olması vesilesiyle kişisel varlığın zarar görmemiş olması, bu vesileyle mahkemenin manevi tazminata hükmetmesi hata olduğundan hükmün bozulması gerekeceği-