Kabul veya Sulh kesin hükmün sonuçlarını doğuran, karar kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilen ve davaya son veren taraf işlemlerinden olduğu bu nedenle yapılacak işin, tarafların bu sulhe göre karar verilmesini isteyip istemediği sorularak sulhe göre karar verilmesini istemeleri halinde, sulh sözleşmesine göre, sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi için kararın bozularak mahkemeye gönderilmesinin gerektiği-
Davacı vekili tarafından temyiz dilekçesine ekli olarak sunulan ve davalı ile davacı vekili tarafından imzalanan protokolde; "işbu dava sonucunda verilen karardan kaynaklanan borcun tüm fer'îleri ile işbu davaya konu sözleşme nedeniyle davalının davacıya toplam ....TL ödeme yapacağının" kararlaştırıldığı, "ayrıca ödemenin yapılması durumunda davacının davalıdan işbu dava ve davaya konu sözleşme gereğince hiçbir talepte bulunmayacağının" belirtildiği, yine "ödeme yapıldığında davalının tüm sonuçları ile ibra edileceği" hususunun kararlaştırıldığının anlaşıldığı, söz konusu protokol gereğince davalı tarafından ciro edilerek davacıya verilen toplam ....TL bedelli çeklerin davacı tarafından tahsil edildiğinin de taraf beyanları ile sabit olduğu, hâl böyle olunca yerel mahkemece, temyiz aşamasında davacı tarafça dosyaya sunulan protokolün, tarafların karardan sonra eldeki davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak aralarında anlaşmaya vardıkları ve bu nedenle söz konusu protokolün davaya son veren taraf işlemi niteliğinde olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- "Taraflar arasında karar tarihinden sonra imzalanan protokolün mahkeme kararının infazına yönelik bir anlaşma niteliğinde olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Tasarrufun iptali davasında "sulh protokolü" başlıklı belge incelenip değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerektiği-
Taraflarca ileri sürülen bir kısım olaylar ve davalı yüklenici kooperatif ile arsa sahipleri arasında yapılan yeni sözleşmenin taraflar arasında sulh olunduğu veya sulh sözleşmesi olarak yorumlanmasının mümkün olmadığı- Taraflar arasındaki uyuşmazlık devam ettiğinden, mahkemece işin esasına girilmesi gerektiği-
Tarafların sulh olup olmadıklarının araştırılması, mahkemece bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerektiği-
Trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemi- Davacılar vekili tarafından hükümden sonra dosyaya sunulan beyan dilekçesinde, tarafların sulh olduğu ve davaya konu alacağın davalı sigorta şirketi tarafından ödendiği bildirilmiş olduğundan,davacılar vekili tarafından sunulan beyan dilekçesindeki sulh ve ödemenin mahkemece değerlendirilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi- Sigorta şirketi vekili, hükümden sonra dosyaya "İbraname ve Sulh Anlaşması" başlıklı belgeyi sunarak, davada hüküm altına alınan maddi tazminatın fer'ileriyle birlikte davacı tarafa ödendiğini bildirmiş olup dosyaya sunulan "İbraname ve Sulh Anlaşması" başlıklı belgenin mahkemece değerlendirilmesi yönünden kararın bozulması gerektiği-
Sulhun, hüküm kesinleşinceye değin yapılabileceği- Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasında varlığı kabul edilen sulhe ve buna bağlı olarak davacının davasından feragatine ilişkin bir hüküm kurulmak üzere İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesi gerektiği-
Taraflarca sulh yapılması nedeniyle, mahkemece bir karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerektiği-
Mahkeme dışı sulhe göre karar verilebilmesi için, mahkemeye verilen sulh sözleşmesinin duruşmada tarafların önünde okunması, okunduğunun da duruşma tutanağına yazılması ve ondan sonra tutanağın taraflara (veya sulh için yetkili vekillerine) imzalatılması gerektiği-. Mahkemece, taraflardan mahkeme dışı sulh sözleşmesinin mahkeme içi sulh sözleşmesi haline getirmek isteyip istemedikleri tekrar sorularak ve istemeleri halinde gereği yapılarak, yargılama giderleri için de bir anlaşma olup olmadığı belirlenerek, anlaşmaya varılmamış ise sulh protokolündeki kısmi kabul ve feragata göre karar verilmesi, tarafların sulh sözleşmesini mahkeme içi sulhe dönüştürmek istememeleri halinde ise, davanın esasına girilerek üçüncü kişinin borçlu ile alacaklı arasındaki muvazaa iddialarını da araştırmak sureti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor