Davacıların murisine 5510 s. K. mad. 102/1-b (mülga 506 s K. mad.140/1-a) uyarınca verilen idarî para cezası yönünden, "ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesinin" uygulanması gerektiği- Hukuka aykırı eylemi nedeniyle idarî yaptırıma tâbi tutulan murisin ölümüyle idarî para cezasının tahsil kabiliyeti ortadan kalktığından, cezanın mirasçılara geçen borç olarak kabul edilmesi ve bunun sonucu olarak da davacı mirasçılar hakkında takip yapılmasının mümkün olmadığı-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; eldeki davanın adli yargı da mı idari yargıda mı görülmesi gerektiği-
Kurum işleminin iptaline ilişkin davada, dava dışı sigortalının "ayda 7 gün" mü, yoksa "30 gün mü" olduğuna (davacının, sigortalının çalışmalarını eksik bildirip bildirmediğine) ilişkin uyuşmazlıkta, davanın kabul edilmesi hâlinde; sigortalı için bildirilmesi gerektiği Kurumca tespit edilen hizmetlerin de iptalinin söz konusu olacağı- Davada verilecek karar, sigortalının hak alanını ilgilendireceğinden, davada taraf olmasında hukuki menfaatinin bulunduğu- Tanık olarak dinlenilmesi ilgiliye taraf sıfatı kazandırmayacağından ve tanık olarak dinlenilmesi ile yetinilerek hüküm kurulması mümkün olmadığından davanın, davalı ile birlikte, anılan sigortalıya da yöneltilmesi gerektiği, sosyal güvenlik hukukunun özelliğinden kaynaklanan ve davanın adı geçen sigortalı ile Kuruma birlikte yöneltilmesini zorunlu kılan bu gereklilik karşısında, Kurum ile dava dışı sigortalı arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu- Zorunlu dava arkadaşlığının söz konusu olduğu davada, sigortalının taraf hâline getirilmesinin harca tabi olmadığı-
Eldeki dava ile 1 yıl süreli fesih işlemi ile 5510 Sayılı Yasanın 102. maddesi uyarınca uygulanan 3.665,00 TL idari para cezasının iptaline ve kaldırılmasına, kurum ile arasındaki sözleşmenin geçerli olduğunun tespitine-
Ödeme emrinin iptali istemi-
Ödeme emirlerinin iptali istemi-
Davacının ödeme emrinin iptali istemi-
İdari para cezalarının tahsili için davalı Kurumca 6183 sayılı Yasa gereğince çıkarılan ödeme emrinin iptali için açılacak davaların İş Mahkemesinde görüleceği- Davaya konu ödeme emirlerine ilişkin tebliğin, davacı şirketteki müdürlük görevinden istifa eden ve bu şirketteki hisselerini devreden ve bu nedenle şirket ile ilgisi olmayan  bir kişiye "şirket yetkilisi" sıfatıyla tebliğ edildiğinden, yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Asıl borçlu yönünden ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak açılacak davaların 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ise de 3. şahıslar yönünden dava açmanın aynı süre ile sınırlandırılmasının hatalı olacağı-  Ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğundan, davanın esasına girilerek, dava konusu ödeme emirlerinin içerdiği idari para cezasının davacı şirket ile ilgili olup olmadığı, Kanunda yazılı prosedürden geçirilerek kesinleştirilip kesinleştirilmediğinin araştırılması gerektiği-
  • kayıt gösteriliyor