8. HD. 07.11.2019 T. E: 3331, K: 10034-
TMK.'nin 240.maddesine dayalı ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan aile konutunun özgülenmesi, olmadığı takdirde katkı payı alacağı isteğine ilişkin davada, ölenin son yerleşim yeri mahkemesi yetkili olup, mahkemece ölenin son yerleşim yeri tespit edilerek karar verilmesi gerektiği-
Hukuki nitelendirmeyi yaparak uygulanacak kanun maddelerini belirleyecek olanın "hakim" olduğu (HMK. mad. 33)- İddianın ileri sürülüş şekline göre davanın, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olduğu ve davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davaları sonuçlandıran yer mahkemelerinin yetkili olduğu (TMK. mad. 214/2) ancak bu yetki kuralı kesin nitelikte bulunmayıp HMK. mad. 19/2 ve 116 uyarınca cevap süresi içinde ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiğinden, itiraz bulunmaması halinde mahkemece res'en yetkisizlik kararı verilemeyeceği-
TMK'nun 214/2. maddesinde, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu düzenlendiği ancak yetki kesin nitelikte bulunmayıp kesin yetkinin söz konusu olmadığı hallerde, ilk itirazlardan olan yetki itirazının HMK. mad. 19/2 ve 116 uyarınca cevap süresi içinde ileri sürülmesi gerektiği- Mahkemece resen yetki husus değerlendirilerek karar verilmiş ise de; cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen yetki hususunun mahkemece resen gözetilmesi mümükün olmadığından, yargılamanın kaldığı yerden devamı ile HMK hükümlerince devam ettirilip gerekli usul işlemlerinin yürütülmesi gerektiği-
Yetki itirazının süresi içerisinde yapılmaması halinde, davanın kaldığı yerden devamı gerekeceği-
Davanın niteliği itibarıyla davada yetkili mahkemenin TMK'nun 214. maddesine göre kesinleşen boşanma davasının görüldüğü ... Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) olduğu açık ise de yetki itirazında bulunan davalı, dosyanın yetkili ... Aile Mahkemesi'ne gönderilmesini istediğine göre HMK'nun 19. maddesinin 2 ve 4. fıkraları gereğince yetki itirazı usulüne uygun olmadığından davanın açıldığı ... Asliye Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) yetkili hale gelmiş bulunduğu-
Davalı tarafça, süresinde yetkisizlik ilk itirazında bulunulan davada, boşanmaya karar veren ... Aile Mahkemesi'nin yetkili olduğu gözetilerek, davanın yetki yönünden usulden reddine, dava dosyasının talep halinde yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi isabetli olmuş ise de; mahkemece, (1) nolu hüküm bendinde "Davacının davasına bakmakla yetkili mahkemenin ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile mahkememizin yetkisizliğine" karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar yabancı mahkemeden verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınması suretiyle boşandıklarından, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, ancak kesin yetki durumunun söz konusu olmadığı, davalı dava dilekçesini ... tarihinde tebliğ etmiş, iki haftalık ilk itiraz süresini geçirmek suretiyle yetki itirazında bulunduğundan, eldeki uyuşmazlık yönünden kesin yetki kuralı bulunmaması ve süresinden sonra yapılan yetki ilk itirazının geçersiz olması nedeniyle, hüküm veren mahkemenin HMK’nun 19/4. maddesi uyarınca yetkili hale geldiği-
Mal rejiminin boşanma ile sona ermesi halinde boşanmaya ilişkin kararın verildiği yer Aile Mahkemesi yetkili ise de, bunun kesin yetki olmayıp ilk itiraza bağlı olduğu ve davalı tarafça süresinde yetki itirazında bulunulmaması halinde mahkemece kendiliğinden (resen) yetkisizlik kararı verilemeyeceği-
Artık değere katılma alacağı isteğine ilişkin açılan davada, TMK. mad. 241, HMK. mad. 11/1-b, HMK. mad. 114/ç. m dikkate alındığında, eşin ölümüyle mal rejimi sona ermiş, davanın sağ eş tarafından diğer mirasçılar aleyhine açıldığı, dosya içeriğine ve aksi kanıtlanamayan adres kayıt sistemine göre, ölen eşin son yerleşim yeri Mudanya ilçesi olduğundan somut dava yetkili ve görevli mahkemede açıldığına göre, taraf delilleri toplanarak uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-