Şikayet dosyasında dinlenen tanık beyanlarında; darp olayının 901 parsel sayılı taşınmazın ihalesi sırasında gerçekleştiği feshi istenen 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesi sırasında herhangi bir olay yaşandığına ilişkin delil sunulmadığı, 901 sayıl taşınmazın ihale sırasında gerçekleşen olayların 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesine bir etkisinin olmadığı, şikayetçinin 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesine katılmış ve pey sürmüş olması karşısında borçlunun fesat iddiasının gerçeği yansıtmadığının kabulü gerekeceği-
“İhalenin amacına ulaşmasına ve malın gerçek değerine satılmasını,ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması”nın ‘ihaleye fesat karıştırma’ niteliğinde olduğu-
İİK.nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca; kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olmasının, ihalenin feshi sebebi olduğu, ihalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulmasının ve ihaleye katılıma engel olunmasının ihaleye fesat niteliğinde olduğu, tarafların, fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları, tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebileceği-
İİK.nun 134/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olmasının ihalenin feshi sebebi olduğu, ihalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulmasının ve ihaleye katılıma engel olunmasının ihaleye fesat niteliğinde olduğu, tarafların fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebilecekleri-
Davacı tarafından devralınan taşınmaz satış sözleşmesinin tarafı davalı şirket olup, dava dışı üçüncü kişi ile davalı şirket arasında sözleşmenin imzalandığı ve bu sözleşmeye göre davalı şirket adına kayıtlı olan taşınmazın davacı adına tapu devrinin yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda davacı, aralarında hukuki ilişki bulunmayan davalıdan sözleşmeye dayalı olarak herhangi bir talepte bulunamayacağı- Taşınmaz satış sözleşmesinde taraf sıfatı bulunmayan davalı hakkında davanın ne suretle kabul edildiği açıklanmadan, bu davalı yönünden de davanın kabulüne dair hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Taşınmaz üzerinde mükellefiyet bulunsa dahi icra müdürlüğünce satıştan önce mükellefiyet listesi düzenlenmemiş olmasının, ihalenin feshini gerektirmeyeceği, çünkü mükellefiyet listesi düzenlenmesinin, ihalenin feshi sebebi olarak İİK.’da öngörülmemiş olduğu-
Muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden” yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu- Borçlu (vekili) ilk satışta hazır olsa da, borçlunun, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satıştan makul bir süre önce haberdar olması gerektiği- Satış ilanı tebligatının usulsüz yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-  Taşınmazı kamulaştırma imkanı bulunan belediyenin bu imkanı kullanarak taşınmazı rayiç bedel üzerinden almak yerine, icra müdürlüğü dosyasından ihaleyle daha düşük bedelle satın almasının ihaleye fesat karıştırılmasının tipik bir örneği olduğu- (Takip tarihi itibari ile uygulanması gereken) İİK. mad. 150/e gereğince, "alacaklının, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren iki sene içinde isteyebileceği; takibin düşmesi halinde yapılan işlemler yok hükmünde olacağından bu tarihten sonra yapılan ihalenin de sırf bu nedenle feshi gerektiği-
İhalenin alacağa mahsuben yapılıp yapılmadığı ve satış bedelinin yatırılıp yatırılmadığı ya da yatırılması gerekip gerekmediği hususları İİK’nun 133. maddesi ile ilgili olup bu madde kapsamında değerlendirileceğinden, aynı yasanın 134. maddesine göre ihalenin feshi sebebi olamayacağı-
İİK.nun 134. maddesi gereğince işin esasına girilmemesine rağmen para cezasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Süresinde başlayan bir ihalenin başlama saatinden önce bitmesi mümkün olmadığından, ikinci ihale tutanaklarında bitiş saatlerinin ihale başlangıç saatlerinden önce yazılmasının maddi hata olarak kabul edilerek, bu hususun ihalenin feshi sebebi yapılamayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor