Trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırılıp incelenememiş olduğu anlaşılmakla, ceza mahkemesi kararlarının hukuk davasına etkisinin üzerinde durulması gerektiği- Maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararının hukuk hâkimini bağlayacağı; ceza mahkemesindeki bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılmasının mümkün olmadığı- Davalı-alacaklının, davacı tarafından mal alınan firmalara verilmek üzere imzalanan senedi davacıya vereceğini söyleyerek çalışanlarından alıp, sonrasında bedel kısmını doldurarak icra takibine koyduğu hususu ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğundan, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılmasının olanaklı bulunmadığı; karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine-
Düşünce ve kanaatler yalnızca olumluyu değil olumsuzu da içerebildiği,incitici ve aykırı da olabileceği- Başkanlık sistemine ilişkin yazıdaki görüşlerin Anayasa Mahkemesi başkan ve üyelerinin kişiliklerine yönelik olmayıp, üyelik statüsü ile ilgili genel değerlendirmeler olduğu, yazının hiçbir bölümünde bir başkan ya da üyenin ismine yer verilmediği, şahıslarına yönelik bir ifade kullanılmadığı, yapılan değerlendirmelerin bilimsel nitelikte olduğu anlaşıldığından, yazıdaki “Anayasa Mahkemesi üyeleri bu görev için yetersiz” başlığı altında diğer ülkelerin Anayasa Mahkemelerinin oluşum şekli hakkında bilgilere yer verilmiş ve davacılara yönelik bir beyanda bulunulmadığından, çarpıcı ve abartılı başlık kullanılması okuyucunun dikkatini çekmeye yönelik bir gazetecilik tekniği olup, suç unsuru içermediği sürece sorumluluk gerektirmeyeceğinden, dava konusu yazı bir bütün olarak ele alındığında, kullanılan ifadelerin, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken sert eleştiri mahiyetinde olduğu ve davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği- "Yüksek mahkeme üyelerinin, diğer kamu görevlileri gibi kamu güvenine sahip olmaları gerektiği, bu sebeple asılsız suçlamalardan korumanın Devletin görevlerinden olduğu, demokratik bir toplumda, bireylere, yargı sistemi ve ona dâhil olan kamu görevlilerini eleştirme ve onlar hakkında yorum yapma hakkı tanınmış olmakla birlikte, bu eleştirilerin kişilerin şeref ve itibarlarının korunmasını isteme haklarını ihlal eder boyuta ulaşmaması gerektiği, kamu güvenini ciddi bir şekilde zarara uğratabilecek temelsiz saldırılara karşı -özellikle yargıçların kendilerini hedef alan eleştirilere karşı cevap vermelerine engel olan bir sağduyuya sahip oldukları göz önünde bulundurulduğunda- korunması gerektiği, hâkimin toplum nazarında bağımsızlığını ve tarafsızlığını etkileyecek şekilde soyut iddialar ile eleştirilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu haberde, haberin içeriğine uygun düşmeyen bir üslubun kullanıldığı, böylece kamu görevlilerinin katlanması gereken kabul edilebilir sert eleştiri sınırlarının aşılarak öz ile biçim arasındaki dengenin bozulduğu, ifadelerin davacıların doğrudan kişilik değerlerine yönelik olduğundan hukuka aykırılık unsurunun gerçekleştiği, yayında yer alan ifadelerin amacı ne olursa olsun başlı başına kişilik haklarına haksız bir saldırı oluşturduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Maddi tazminat davası-
Menfi tespit davasına konu senetlerle ilgili olarak güveni kötüye kullanma suçundan ceza davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşıldığından, mahkemece ceza davasının bekletici mesele yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-