Davanın açıldığı 10.02.2014 tarihi itibari ile 6502 sayılı Kanun, henüz yürürlüğe girmediğinden, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Y.in kamu düzenine ilişkin olmadığı hâllerde tarafların yetki sözleşmesi (HMK m. 17) ile başka bir mahkemeyi yetkili kılabileceği gibi bu durumda yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekeceği; yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmek zorunda olduğu- 6502 s. Tüketici Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüketici işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına bu işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise kural olarak o kanun hükümlerinin uygulanacağı- Mesken elektrik aboneliğinin bulunan davalı ile davacı arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı, sözleşmenin taraflarından birinin tüketici, diğerinin satıcı, uyuşmazlığın da tüketime konu mala ilişkin olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı- Mahkemenin hem yetkisine hem de görevine ilişkin bir itirazın ya da incelemenin söz konusu olduğu hâllerde mahkemenin öncelikle görevli olup olmadığı hakkında bir karar vermesi, görevsiz ise öncelikle görevsizlik kararı verip, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve yetki itirazı hakkında bu görevli mahkemede bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı şirket işyerinde kullanılmak üzere davalı kurum ile elektrik aboneliği sözleşmesi akdettiğine göre, davacı tacir olduğundan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerine tabi olmayacağı ve bu nedenle davacı tüketici olmadığından Tüketici Hakem Heyetine başvurmadan mahkemede doğrudan dava açılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı- Tüketici Hakem Heyet ve Mahkemelerinin sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimini gerçekleştirebileceği, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkilerinin genişletildiği ve sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiş olduğu- Elektrik Piyasası Kanunu'nda yapılan yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanacağı-
Bir hukuki işlemin 6502 s. yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde ve tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerektiği- Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğu, haricen yapılan satış sözleşmelerinin hukuken geçersiz olduğu- Müteahhitin, arsa sahibi ile imzalamış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine düşen daireleri, resmi olmayan ancak yazılı bir sözleşme ile üçüncü kişiye satması halinde ise, alacağın temliki söz konusu olduğundan, buna göre yapılan taşınmaz satış sözleşmelerinin geçerli olduğu- Öncelikle davalının mesleki amaçla hareket edip etmediği, müteahhit olup olmadığı, müteahhit ise satışa konu olan bağımsız bölümün bulunduğu taşınmazın tapu kaydı incelenerek, tapu kaydının davalı adına olmadığının tespiti halinde ise söz konusu taşınmaz nedeniyle davalı tarafından imzalanmış kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mevcut olup olmadığı, mevcutsa satış konusu dairenin, inşaat sözleşmesinde müteahhite düşen yerlerden olup olmadığı araştırılarak bunun sonucuna göre ve sözleşmenin geçerli olup olmadığının kesin olarak belirlenmesinden sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-