3. HD. 10.11.2016 T. E: 17370, K: 12698-
Dava konusu olayda vasiyetçi, kendisine ait olmayan, tasarrufunda bulunmayan (kızına ait) şeyi de vasiyet ettiğinden, TMK’nun 515/3. maddesi gereğince vasiyetin yok hükmünde (yapılmamış) olduğunun kabulü gerekeceği-
Mirasbırakan, vasiyetnamesinde gösterdiği taşınmazları ile menkul mallarını, hastalığında kendisine bırakılması, tedavisinin yaptırılması ve cenazesinin de ... Mezarlığına defnedilmesi kayıt ve koşuluyla davalı vakfa vasiyet ettiğine göre, bu şart gerçekleştiği takdirde, tasarrufun hüküm ifade edeceği- Lehine belirli mal vasiyet edilen davalı vakfın, mirasbırakanın yararına olan bu şartı ifa etmediği ve mükellefiyeti de yerine getirmediği anlaşıldığından, vasiyetnamenin sadece açıklanan şarta bağlı üçüncü maddesinin iptaline karar verilmesi gerekirken, şart ve mükellefiyete bağlanmayan diğer maddelerinin de iptalini hasıl eder şekilde tamamının iptaline hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Vasiyetnamede mükellefiyet yüklenmiş ise bunun yerine getirilmesi ve miras bırakanın iradesine değer verilmesi gerekeceği-
Ölüme bağlı tasarruflara eklenecek «şart» ve «yükümlülükler» ile ilgili Medenî Kanundaki boşluğun Borçlar Kanunundaki hükümlerle (BK. 149-155; şimdi; TBK. mad. 170-176) doldurulması gerekeceği -
Muhtaçlık yardımı konusunda vasiyetnamede belirtilen mükellefiyetlere uygun hüküm kurulması gerekeceği-
Vasiyetin «ölünceye kadar kendisine bakılıp gözetilmesi, hastalanması halinde tedavisinin yapılması koşulu ile» yapılabileceği, bunların «tâliki şart» niteliğini taşıyacağı, mirasçı nasbedilenlerin bu şartlardan haberdar olup olmamalarının önem taşımayacağı -
«Alelâde ikame» ve «fevkalâde ikame» kavramlarının içeriği -
Vasiyetnamede tâliki veya infisahi şarta yer verilebileceği, kanuna, ahlakâ ve adaba aykırı olmadıkça, ifası imkânsız bulunmadıkça, anlamsız ve sıkıcı olmadıkça, bu şartların iptalinin istenemeyeceği -
Vasiyetçinin, vasiyetnamede kullandığı «dava hakkı» deyiminin «kat irtifakı» olarak algılanamayacağı-