Tahsis talep tarihi olan 09.01.2019 tarihinde İsviçre yurt dışı hizmet cetvelinde "4 kodu" ile prim ödemesi bulunan davacının yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı tarihin 09.01.2019, olmazsa yurt dışı ikamet kaydını sildirdiği 31.03.2019 tarihi olarak tespitini talep ettiği eldeki davada; 7247 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesine eklenen (C) bendinin 26.06.2020 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alındığında kesin dönüş koşulu yönünden anılan mevzuat ve gerekçesi kapsamında değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Davalı Kurumun davacıya yaşlılık aylığı bağlanabileceğini bildirmesi üzerine, bu bildirime güvenerek davacı işinden ayrıldığı için ve kurum bilahare hesabı yanlış yaptığını ve aylık bağlanamayacağını bildirmesi nedeniyle davacının işinden ayrılıp işsiz kalmasından dolayı kurumdan gerçek zararını istemesinin mümkün olduğu- Davacının yaşlılık aylığı bağlanması için işyerinden ayrıldığı, ancak yanlışlık yapıldığı gerekçesi ile tahsise hak kazandığı tarihin daha sonraki bir tarih olduğunun belirtilmesi üzerine son çalıştığı işyerine alınmayarak zarara uğradığından bahisle maddi tazminat talebi ile açtığı davada, davacının tazminat talebinde bulunduğu dönemde çalışıp çalışmadığı, geçimini nasıl sağladığı kurum kayıtları incelenmek ve zabıta araştırması yapılmak suretiyle tespit edilerek elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
1479 sayılı Kanunun 35’inci maddesinde de her türlü borçların ödenmesi koşulunun gerçekleşmiş olmasının arandığı, basamak farkı prim borcunun da her türlü borç kapsamında olduğu- Davacının Bağ-Kur sicil dosyasının mahkeme dosyası içerisinde bulunmadığı, bu nedenle Bağ-Kur sigortalılığı nedeniyle ortaya çıkan prim borcunun nereden kaynaklandığının tam olarak anlaşılamadığı, davacıya ait sicil dosyasının getirtilmesinin ve incelenmesinin gerektiği-
Trafik kazası nedeniyle yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemeyeceği- Davacıya SGK tarafından aylık bağlanıp bağlanmadığı, bağlandı ise bağlanan aylıkların rücuya tabi olup olmadığı araştırılarak rücuya tabi olduğunun belirlenmesi halinde peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan mahsubu gerektiği-
Davacının İş Mahkemesi'nin başka bir dosyası kapsamında tahsis talebinin geçerli sayılması yönündeki isteminden feragat etmesinin, sosyal güvenlik hakkından da feragat ettiği anlamına gelmeyip davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu ve sosyal güvenlik hakkından feragat etmenin de mümkün olmadığından davacının yaşlılık aylığı istemli davasını açabileceği-
Davacının mahrum kaldığı yaşlılık aylığı talebine rağmen, davacının belediyedeki işinden ayrılmış olması nedeniyle belediyedeki çalışmalarından dolayı alamadığı aylıklar yönünden hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebi olacağı-
İhtirazi kayıtla kuruma ödenen gecikme zammının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline ilişkin davada, davacının sonradan gerçekleştirilen basamak intibakı nedeni ile ödediği gecikme zammı tutarının iadesini talep ettiği, davanın konusunun basamak intibakı işleminin iptaline ilişkin olmadığı; süresi içinde ödenmeyen primlere davalı Kurum tarafından gecikme zammı uygulanması yasa gereği olup davalı Kurumca yapılan intibak işlemi üzerine davacıya yaşlılık aylığı da bağlandığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerektiği-
İlk işe giriş tarihinin 13/01/1981 olduğunun tespitiyle, 01/04/2011 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığına, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline-
Sigortalıya, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için kural olarak 5510 sayılı Kanunun  28. ve 5510 sayılı Kanunun 106’ncı maddesi ile yürürlüğü devam eden 506 sayılı Kanun’un geçici 81’inci maddesinde belirlenen yaşa ulaşmış olmak, belirli bir süre prim ödemek, işten ayrılmak ve talepte bulunmak şartlarının arandığı, yaşlılık aylığının tüm bu şartların yerine getirilmesiyle birlikte yazılı istekte bulunulan tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanacağı- 21.06.2011-25.06.2011 tarihleri arasında 5 gün 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılığı bulunan davacının, 30.12.2010 günlü borçlanma başvurusu ve 20.06.2011 günlü ödemeyle Almanya'da geçen 04.11.1986-04.11.1996 tarihleri arasındaki toplam 3601 gün yurtdışı süresini 5510 sayılı Kanun'un 4/1-b maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde; 30.06.2011 günlü borçlanma başvurusu ve 16.09.2011 günlü ödemeler ile de Almanya'da geçen 05.11.1996-15.08.2002 ve 03.11.2010-16.12.2010 tarihleri arasındaki toplam 2125 gün yurtdışı süresini 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde borçlandığı- 04.11.1986 sigorta başlangıç tarihi esas alındığında davacıya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için 506 sayılı Kanunun Geçici 81'inci maddesinin “B” bendinin “d” alt bendi uyarınca 20 yıl sigortalılık süresi ile 43 yaşını doldurması ve en az 5150 prim gününün bulunması gerekmekte olup, 02.07.1965 doğumlu olan davacının, tahsis talebinde bulunduğu 30.04.2012 tarihi itibariyle, 25 yıl sigortalılık süresi ile 46 yaşını doldurduğu ve 5731 prim gün sayısının bulunduğu belirgin olup, dolayısıyla tahsis koşullarının tümünü yerine getirmiş olan davacıya tahsis talep tarihini takip eden 01.05.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi gerektiği-
  • kayıt gösteriliyor