Bir ana sözleşmede tanınmış imtiyazlar konularıyla birlikte varlıklarını, çeşitli maddelerde sürdürüyorlarsa, A ve B grupları ayrımının ana sözleşmenin çeşitli maddelerinde belirgin olmasının imtiyazların devam ettiği anlamına geldiği- Bu kapsamda ana sözleşmenin sermayeye ilişkin maddesinde ayrıca sermayenin pay gruplarına bölünmüş olduğu ibaresinin yer almasına ve bu ibarenin her sermaye artırımında muhafaza edilmesine de gerek olmadığı- Zira sermayenin gruplara ayrılmış olduğunun varlığı için bu hususun ana sözleşmeden anlaşılıyor olmasının yeterli olduğu- İmtiyazların oluşturulması için gerekli şartlar imtiyazların kaldırılması için de geçerli olup imtiyazlar, ancak açık bir ana sözleşme değişikliği ile kaldırılabileceği- Dolayısıyla imtiyazların ancak ya imtiyaz esasına göre düzenlenmiş bütün hükümlerdeki imtiyazların kaldırılmasıyla ya da açık bir hükümle tüm imtiyazların kalktığı belirtilerek ana sözleşme değişikliğiyle kaldırılabileceği- Her ne kadar ana sözleşmenin 10. maddesinde bir imtiyaz ön görülmemiş ise de anılan madde; ana sözleşmenin 7. maddesi ile tanınan imtiyazı ve dolayısıyla sermayenin A ve B grup ayrımını pekiştirdiği için bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği- Bu itibarla davalı şirketin dava konusu 06.10.2011 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan ana sözleşmenin 7 ve 10. maddelerinin değiştirilmesine ilişkin kararın, imtiyazlı pay sahipleri özel kurulunun onayı olmadığı için infaz edilmesinin mümkün olmadığı- Bu durumda mahkemece, davalı şirketin 02.12.2010 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında ana sözleşmenin 6. maddesinin tadili ile sadece grup ayrımının kaldırıldığı, imtiyazın ise kaldırılmadığı gerekçesiyle verilen direnme kararı sonuç itibariyle doğru olmakla birlikte, yukarıda da belirtildiği üzere davalı şirketin 02.12.2010 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında ana sözleşmenin 6. maddesinin tadili ile hem grup ayrımı hem de imtiyaz kaldırılmadığı için direnme kararının açıklanan değişik gerekçe ile onanmasına-
  • kayıt gösteriliyor