Nafaka borçlusunun, nafaka alacaklısı ile oturup kendisi tarafından infak ve iaşe edildiğini belgelerle bağlı olmaksızın tanık delili ile ispat edebileceği-
Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşüncesiyle ortak yaşamı ve ailenin geleceğini güvence altına almak, daha rahat yaşam sağlamak amacıyla beraberlikten doğan dayanışma ile karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmalarının bağış olarak değerlendirilmeyeceği- Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmaması gerektiği- Davalının davacının murisinden intikal eden dava konusu taşınmazı parasını ödeyerek adına tescilini sağladığı iddiası karşısında mahkemece mahallinde keşif yapılarak -TMK'nun 235/1 maddesi uyarınca- dava konusu taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinin ( sürüm değeri) tespit edilerek eklenecek veya denkleştirmeye tabi tutulacak miktar bulunmadığından bu değerin TMK'nun 231. maddesine göre artık değer olarak kabulüyle TMK 236/1 maddesi gereğince belirlenen değerin yarısına katılma alacağı olarak karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, arsa niteliğindeki taşınmaz yönünden bağış suretiyle edinilmesi nedeniyle davalının kişisel malı olduğu ve tasfiyeye dahil edilemeyeceği gözetilmeden davacı tarafın alacak talebinin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Mahkeme tarafından davacının birleşen davada katılma alacağı talebi yönünden değerlendirme yapılıp hüküm tesis edilmiş ise de, birleşen dava dilekçesinde katılma alacağının yanı sıra katkı payı alacağı talebinin de bulunduğu, mahkemece bu talep yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının HMKnin 297/2 maddesine aykırı olduğu-
Katkı payı alacağı istemi-
Henüz edinilmemiş olan bir haktan feragat etmenin veya bir mirası reddetmenin, bağışlama olmadığı, ahlâki bir ödevin yerine getirilmesinin de bağışlama sayılmayacağı, bu gibi kazandırmalarda amacın bağışlama olmadığı, “ahlaki bir görevin yerine getirilmesi”nde, “eksik bir borcun ödenmesi”nde bağışlama değil, ifa amacının güdüldüğü, bağışlamanın açıklanan bu öğesi nazara alındığında öğretide, bir eşin diğer eşe ait bir mal varlığına yaptığı katkının açıklanan kapsamda bağışlama olmayacağının kabul edildiği, gerçekten evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşüncesiyle ortak yaşamı ve ailenin geleceğini güvence altına almak, daha rahat yaşam sağlamak amacıyla beraberlikten doğan dayanışma ile karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmalarının bağış olarak değerlendirilemeyeceği-
3. HD. 18.09.2018 T. E: 2016/21296, K: 8658-
Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteği-
8. HD. 28.03.2018 T. E: 2016/452, K: 10162-
Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ve eşya alacağı isteği-
Katkı payı alacağı isteği-