Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminata takdir edilmesi gerektiği-
İmam nikahlı eşin destekten yoksun kalma tazminatı talebi- Davacının desteğinin kafa bölgesine aldığı darbe nedeniyle vefat ettiği anlaşılmakla Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekir. Türk Borçlar Kanununun 51-52. maddeleri gereğince belirlenen tazminattan, hak ve adalete uygun bir miktar indirim yapılması gerekir. Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinin dikkate alınarak yapılmasının gerektiği- Zarar, zarar verenin hafif kusurundan doğmuş ve zarar veren, tazminatı ödemesi halinde yoksulluğa düşecekse ve hakkaniyet de gerektiriyorsa hakimin tazminatı indirebileceği- Alkollü sürücünün aracına bilerek binme nedeniyle davacının olayda müterafik kusurlu olduğu, davalı yanın müterafik kusur savunması hakkında sadece kask takmama yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığı- Davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesinin de doğru olmadığı-
Dava konusu olayda satışın yapıldığı tapu idaresinin iş yoğunluğu, çalışma ortamının koşulları gözetildiğinde, TBK’nın 51. maddesi uyarınca, davalı yararına takdir edilecek uygun bir indirim yapılması gerekeceği- Mahkemece davalı yönünden davacının maddi tazminat istemi kısmen reddedildiğine göre, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, reddedilen miktar üzerinden, davacı lehine belirlenen ücreti geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı-
Davalının davacı kurumda ambulans şoförü olarak çalışması, olay günü yağışlı havanın olması ve acil bir vakıaya müdahale için gidildiği esnada olayın gerçekleşmesi, dava dışı vefat edenin kendisinin de ambulansa alınarak evine bırakılmasının istemesine dair ceza yargılamasında dinlenen tanık beyanı, davalının çalışma koşulları gözetildiğinde davalı lehine önemli oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekir.
Trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemi- Yargıtay kararlarında yerleşmiş olduğu üzere tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak nihai zarar ve ödenmesi gereken tazminat belirlenecek, son olarak da davadan önce yapılan ödemenin güncellenen değeri düşülecektir. Davacıya, davadan önce davalı tarafından kısmi ödeme yapılmıştır. İtiraz Hakem heyetince hesaplanan tazminattan, davadan önceki ödeme güncellenerek düşülmüş, bundan sonra da müterafik kusur indirimi yapılarak tazminata hükmedilmiştir. Hesaplanan tazminattan önce müterafik kusur indirimi yapılıp, daha sonra güncellenen ödemenin düşülmesi gerekir. AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Alışveriş merkezinin ana kanalizasyon borusunun patlaması sebebiyle meydana gelen zararın tazminine ilişkin davada, kiracının zarar gören tekstil ürünlerinin satış bedelinden elde edilecek geliri talep edebileceği dikkate alınarak ürünlerin rayiç satış bedelleri belirlenerek, hesaplanacak tutardan sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler düşürüldükten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- "Stok durumları tespit edilemediği" gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş ise de, zarar gören tekstil ürünlerinin, delil tespiti dosyasında hazırlanan bilirkişi raporunda gösterildiği gibi sigorta için düzenlenen ekspertiz raporunda da belirlenmiş olduğu- Depozito bedeli yabancı para cinsinden olduğundan Devlet Bankalarının euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle tahsiline hükmedilmesi gerektiği-
Temyiz etmiş olsa dahi ceza dosyasında yer alan ve davacıların imzasını taşıyan yazılı belgelerin aksinin ispatina yönelik yeni delil bulunmadığından ceza dosyasında verilen sonucun değişmeyeceği davacıların manevi tazminat istemleri yönünden illiyet bağı kesilmiş olduğunun gözetilmesi gerektiği-
Trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemi-