Talimat üzerine alınan tebliğ memuru beyanında, bilgisine başvurulan kişinin muhatap ile ilgili olarak "işe veya şehir dışına gitmiş olabilirler" demesi üzerine, tebliğ şerhinin "muhatabın geçici olarak işe gittiği" yazılarak düzenlediğinin anlaşıldığı- B.sine başvurulan kişinin şehirdışına gitmiş olabileceğine ilişkin olarak verdiği kesin olmayan beyanı doğrultusunda yapılan tebligat, borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği ve dönecekse ne zaman döneceği hususları kesin olarak saptanmaksızın yapıldığından, tebligatın usulsüz olduğu- Usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve borçlunun ileri sürdüğü diğer şikayet ve itirazlarının incelenmesi gerektiği-
Mahkemece, ön inceleme aşaması tamamlanıp tahkikata geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunlu olduğundan; davalının tahkikat duruşmasına davet edilmeden, yokluğunda hüküm kurulması, davalının hukuki dinlenilme hakkını (HMK m. 27) ihlal ettiği-
Davalı erkeğe dava dilekçesi tebliğine ilişkin mazbatada, tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etme hakkına sahipken isim vermekten de imtina ettiğinden dava dilekçesi tebliğinin usulsüz olduğu, davalının savunma hakkının kısıtlandığı-
Davacı-karşı davalı erkeğe, kadının dava dilekçesinin tebliğine dair mazbatada ve ön inceleme, tahkikat duruşma gününün tebliğine dair mazbatalarda tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etme hakkına sahipken isim vermekten de imtina ettiğinden bu haliyle davacı-karşı davalı erkeğe yapılan dava dilekçesi, ön inceleme ve tahkikat duruşma günü tebliğlerinin usulsüz olduğu-
Borçlu şirkete tebliğ edilen, şikayet konusu icra emrini içerir tebliğ mazbatasında tebliğin ne zaman yapıldığı belirtilmediğinden, anılan tebliğin usulsüz olduğu, mahkemece, borçlu şirketin usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, tebliğ tarihinin, borçlunun bildirdiği öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, ön inceleme aşaması tamamlanıp tahkikata geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesi zorunlu olmasına rağmen bu zorunluluğa uymadan, davalının yokluğunda hüküm kurulması, davalının hukuki dinlenilme hakkını (HMK m. 27) ihlal ettiği-
Gerekçeli kararın davalı kadına tebliğine ilişkin mazbatada oğluna tebliğ edildiği belirtilmiş ise de bu şahsın tebligat yapılacak kişiyle "birlikte" oturduğu belirtilmediği ve yine gerekçeli kararının davalı kadına tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasında, tebliğ memurunun adı soyadı da yazılı olmadığı için tebligatın usulsüz olduğu- Usule aykırı olarak yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi muhatabın öğrendiği tarih olarak kabul edileceği- Mahkemece davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmesinden sonra, henüz boşanma hükmü kesinleşmeden, davacı erkek öldüğünden, konusuz kalan boşanma davasında 'karar verilmesine yer olmadığı' şeklinde hüküm verilmesi gerektiği-
Mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme duruşma günü verildiği ve davalının yokluğunda ön inceleme duruşması yapıldığı görülmüş ayrıca davalı tarafa ön inceleme duruşma günü tebliğine dair tebligat Tebligat Kanununun 21/1. maddesi uyarınca yapılmış tebliğine ilişkin mazbatada, tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etmek hakkına sahipken isim vermekten de imtina ettiğinden, bu haliyle davalıya yapılan tebligatın adil yargılama hakkını kısıtladığından geçersiz olduğu-
Dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiyenin tebliği işleminde, muhatabın adreste bulunmadığı tespit edilmişse de, ilgilinin adreste bulunmama nedeni araştırılmadan ve isimden imtina eden komşunun hangi dairede oturduğu belirlenmeden mahalle muhtarlığına yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan verilen kararın bozulması gerektiği-
Bilinen adresine çıkartılan ödeme emri tebligatının bila ikmal iade edilmesi üzerine, bu adresin borçlunun mernis adresi olması nedeniyle aynı adrese çıkartılan ödeme emrinin "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatabın (tanınmadığı/taşındığı) tebliğ imkansızlığı nedeniyle (Teb. K. m..21/2.) gereğince .. Muhtarı ...'ya .... tarihinde tebliğ edilerek, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır.” şerhi ile tebliğ edildiği, tebliğ zarfına "mernis adresi" olması dışında, usulünce düşülmüş bir şerh bulunmadığı, bu nedenle de tebliğ memurunca, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı ve bu durumda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-