Tasfiye halindeki şirkette, ödeme emrinin tasfiye memuruna tebliği gerektiği-
Davacının davasını ıslah etmesi üzerine mahkemece ücret alacağının tahsiline karar verilmesinin, her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle yanlış olduğu-Islah talebi reddedilerek dava dilekçesindeki istemle bağlı kalınmak suretiyle karar verilmesi gerektiği- Ödemenin ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödenmesi kararlaştırılmış ise alacaklının, ödemenin bu para birimiyle veya ülke para birimiyle ödenmesini isteme yönünde sahip olduğu seçimlik hakkın kullanılmasıyla birlikte hakkı kullanan kişinin bu kararından geri dönemeyeceği- Davacının ıslah dilekçesi ile borcun yabancı para üzerinden tahsilini isteyemeyeceği- Davacının, dava dilekçesinde her iki davalıya karşı husumet yöneltmiş olmasına rağmen mahkemece yalnızca hükmedilen tutarın "davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde soyut karar verilmesinin doğru olmadığı- Şirketin tasfiyesi halinde hissesine düşen miktarın tahsilini isteyen davacının fiilen ne kadar süre ile müdürlük yaptığı ve bu süre için ne tutarda alacağının bulunduğu hususunda bir değerlendirme yapılmadan, müdür olarak atandığı tarihten ortaklıktan çıkarılması kararının onandığı tarihe kadar ücret hesaplayan bilirkişi raporunun yerinde olmadığı-
6102 s. TTK. mad 133 uyarınca, bir sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısına -6762 s. K. mad. 145'de yer alan düzenlemenin aksine-, ortağın ortaklık payının haczini ve paraya çevrilmesini isteme hakkının tanınmış olduğu- İcra müdürlüğü, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde, borçlunun hisse haklarının, şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memurunun mahalline (şirket merkezine) bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabileceği-
  • kayıt gösteriliyor