Davacıların dava konusu taşınmazdaki muhdesatların kendilerine ait bulunduğu iddiasının ispatı bakımından yemin deliline dayandığı ve yemin hakkının mahkemece hatırlatılmamış olması temyiz konusu yapıldığına göre, öncelikle davacı tarafa yemin teklif hakkı bulunduğu hatırlatılarak yemin teklifi hakkını kullanmak isteyip istemediğinin sorulması, kullanmak istediği takdirde usulüne uygun bir biçimde davalının 6100 sayılı HMK'nun 228 ve devamı maddeleri gereğince davet edilip yeminli beyana başvurulması ve toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
İhtarlı yemin davetiyesinin tebliğine rağmen yemin teklif edilen davalı-alacaklı duruşmaya gelmediğinden, HMK. mad. 228/2 uyarınca, yemin konusu vakaları ikrar etmiş sayılması gerektiği- Takibin başlatılmasında kötü niyet bulunmadığı gerekçesi ile menfi tespit davasının kabulüne, takip dayanağı bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Navlun bedelinin tahsili istemi-
Davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilen yemin davalının ayin olunan gün ve saatte hazır bulunmaması nedeniyle,yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı-
Mahkemece davacının ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı ve davalıya tebliğ edilen yemin davetiyesinin HMK 228'e aykırı olduğu dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
HMK m. 228/2 gereğince mahkemece resen yemin teklif olunamayacağı ve davacı tarafın yemin deliline dayanmaktan vazgeçmesi ile mevcut delil durumuna göre karar verilmesi gerektiği-
HMK. 228/2 maddesi gereğince gönderilen yemin davetiyesinde, davalıya hangi hususlarla ilgili olarak yemin teklifinde bulunulduğunun açıkça belirtilmediği, yemin edilecek hususlarda davalının bilgilendirilmediği bu durumda yeminin eda edileceği celseye katılmayan davalının yemine konu hususları ikrar etmiş sayılacağının kabulünün mümkün olmadığı-
H.M.K'nın 228 maddesi gereğince yemin teklif edilen taraf davada bir vekille temsil ediliyor olsa bile yemin davetiyesinin bizzat tarafa gönderilmesi gerektiği-
Davalının yemine gelemem konusunda davalı vekilince bildirilen haklı mazeretine rağmen, mazeretin reddine karar verilip yerine getirilmeyen yemine dayanılarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalıya çıkartılan yemin davetiyesi, 7201 Sayılı yasada 6099 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten sonra davalıya tebliğ edildiğinden, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre davalıya yapılan tebligat usulsüz olup, duruşmaya gelmeyen davalının yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılamayacağı-