Kadının sadakatsizliğinin erkek tarafından fark edilmesi sonrası çıkan tartışma neticesinde tarafların önce karakola gittikleri, kadının müşterek konuta daha erken dönerek kapının kilidini değiştirdiği, erkeğin eve girememesi üzerine muhtar ve polisin devreye girerek kadın ile konuştukları ve kadının kendi rızası ile evden ayrıldığı anlaşılan olayda kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğu- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyeceğinden eşinden daha kusurlu olan kadının nafaka isteyemeyeceği- Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek kişilik hakkı saldırıya uğrayan erkek yararına uygun miktarda manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Taraflar arasında “Emlak Görme Belgesi” başlıklı sözleşmenin imzalandığı ve bu sözleşmede davacıya satılık iki ayrı taşınmazın gösterildiği, sözleşme kapsamında davalıya gösterilen dairelerden biri, emlakçı davacının kendi portföyünde yer alan (yani satıcısıyla aralarında müşteri bulunması yönünde simsarlık ilişkisi bulunan) bir taşınmazken; diğerinin aynı apartmanda olup da sahibi tarafından araya emlakçı konulmaksızın satışa çıkarılmış olmasına rağmen gelen taliplere gösterilebilmesi için anahtarının apartman görevlisine bırakıldığı bir başka taşınmaz olduğu ve davalının bu taşınmazı davacı vasıtasıyla gezip gördüğü, mal sahibinin davacıyı yetkilendirmiş olup olmamasının sözleşme kapsamına göre önem arz etmediği, mal sahibi satıcı ile simsar arasında satış konusunda aracılık etme yönünde ikinci bir ilişkinin var olup olmadığının ancak emlakçının satıcıdan da simsarlık ücreti isteyip isteyemeyeceği uyuşmazlık konusu olur ise tartışılacağı- "Satışa konu taşınmazın sahibinden aracılık yönünde yetki alınmamış olmasına rağmen tesadüfen gösterildiği, alıcı ve satıcının emlakçı tarafından bir araya dahi getirilmediği, davalının sonradan kendi çabalarıyla malikin yetkilendirdiği kişiye ulaştığı ve devrin bu şekilde gerçekleştiği, bu durumda simsar alıcı ve satıcı arasında bağ oluşturacak şekilde hiçbir faaliyette bulunmamışken saf dışı bırakmadan söz edilemeyeceği"  görüşünün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Gayrimenkul tellallık (simsarlık) sözleşmesinde, taşınmaz maliklerinin imzasının bulunmasına gerek olmadığı; simsarın aracılık ettiği asıl sözleşmenin iş sahibi ile üçüncü kişi arasında kurulması ile simsarın ücrete hak kazanacağı-
Erteleyici şarta bağlı sözleşmelerin, şartın gerçekleşmesinden önce tarafları bağladığı ve sonuçlarının şartın gerçekleşmesiyle birlikte doğduğu, şart gerçekleşinceye kadar ,sözleşme hükümleri askıda olup, alacaklının ifayı isteme hakkının ve borçlunun da borcu ifa yükümlüğünün olmadığı, fakat, taraflardan biri koşulun gerçekleşmesine dürüstlük kurallarına aykırı olarak engel olduğunda, koşulun gerçekleşmiş sayıldığı (TBK. mad. 175)-
İç üstlenme sözleşmesi ile borcun üstlenilmesi-
İç üstlenme sözleşmesi ile borcun üstlenilmesi-
İç üstlenme sözleşmesi ile borcun üstlenilmesi-
  • kayıt gösteriliyor