Davacının annesi ile mirasçılık belgesi istenen muris arasındaki evlatlık ilişkisi mahkeme ilamı ile kaldırılmışsa da, murisin dul ve çocuksuz olarak vefat ettiği, davacının babası ile murisin kardeş oldukları, babasının ise muristen önce vefat ettiği anlaşıldığından, murisin altsoyu olmaması nedeniyle mirası ikinci zümre mirasçıları ana ve babasına kalmış olup, onların da vefat etmiş olmaları nedeniyle halefiyet yoluyla altsoylarına yani murisin kardeşlerine intikal etmiş olduğundan, davacının babası ve murisin kardeşi olan da muristen önce vefat ettiğinden, halefiyet ilkesi gereğince davacının murisin mirasçısı olduğu ve bu nedenle davacının mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin olarak aktif dava ehliyeti ve mirasçılık sıfatı bulunduğu-
Murisin mirasçısının bekar olarak öldüğü nüfus kayıtlarından anlaşılmasına rağmen, hayattaymış gibi pay verilmesinin isabetsiz olduğu-
Murisin bekar ve çocuksuz olarak ölümüyle mirasının ana babasına intikal ettiği, ana babanın ölümüyle de mirasının altsoyu olan davacı ve diğer mirasçılarına intikal edeceğine göre davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu- H.fiyet esasına göre, davacının murisin babasının ...'dan olma çocuğu olduğu, buna göre payların hesaplanması, mirasçı olduğu anlaşılması halinde mirasçılık belgesi verilmesi gerektiği-
Kan hısımlığına dayanan yasal mirasçılıkta zümrelerin sınırlandırıldığı ve zümreler arası öncelik ilkesinin benimsenmiş olduğu- Zümre içinde halefiyet yoluyla sadece kan hısımlarının mirasçı olabileceği-
4721 sayılı TMK'nun 575. maddesi hükmüne göre mirasın ölümle açılacağı aynı Kanunun 496. maddesi hükmüne göre de, altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirası eşit payla anne ve babasına kalacağı miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yolu ile kendi altsoylarının alacağı-
Miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı- Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı taktirde bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalacağı-
Altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçılarının ana ve babası olduğu, bunların eşit olarak mirasçı oldukları, miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalması gerekeceği-
Mirasçı olarak altsoyu bulunan ölen davacının anası, babası ve kardeşlerinin “yasal mirasçılık” sıfatları bulunmadığı gibi atanmış mirasçılıkları da söz konusu olmadığına göre, boşanma davasına, “diğer eşin kusurunun tespiti” bakımından devam etme haklarının bulunmadığı nazara alınmadan, bunların takip ettiği davaya devamla kusur tespitiyle ilgili hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davacının ölümü üzerine davaya devam etme ve davalının kusurunu ispatlama hakkının ölen davacının yasal mirasçılarına ait olduğu, davacı kocanın ölümü ile de geriye mirasçı olarak davalı kadın ile birlikte reşit olmayan müşterek çocuklar kaldığından, davalı kadının kusurunun ispatlanması amacıyla boşanma davasına devam etmek isteğini bildiren davacının ana ve babasının davacı kocaya mirasçı olmadıkları, bu nedenle davaya devam isteklerinin reddi gerekeceği-
Davacı babasına intikal eden mirasta hak sahibi olduğundan bu yön gözetilmeden eksik pay içeren mirasçılık belgesinin iptali gerekeceği-