Çocuk teslimine muhalefet etmek eyleminin, İİK.'nun 341.maddesindeki yaptırım altı aya kadar tazyik hapsi cezasına çevrildiği- Öte yandan yine 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı TCK.'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5349 sayılı Kanun'un 3.maddesi ile değişik 7. maddesinin 1. fıkrası ile "Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür" hükmü ile eylemin 10/1/2005 tarihinde işlenmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi göz önünde tutulduğunda 5349 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Kanun'un 7.maddesi borçlu sanığın lehine olduğundan aynı maddenin 1. fıkra 1.cümlesi ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 24. maddesine göre müeyyidenin idari para cezası olarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek sanığın altı aya kadar tazyik hapsi cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Çocuk teslimine muhalefet suçunun şikayete tabi olduğu, sanık hakkındaki şikayetten vazgeçilmesi halinde sanığın durumunun tekrar değerlendirilmesinin bozmayı gerektireceği-
Çocuk teslimine ilişkin muhtıranın, borçlu-sanığa geç (şikayet tarihinden sonra) tebliğ edilmiş olması halinde, İİK. 341'deki suçun oluşmayacağı–
"Tedbir kararı" ile yapılan takip üzerine "çocuk tesliminden kaçınma" suçunun oluşmayacağı–
«Faize faiz yürütülmesi» sonucunu doğuracak bir istemin kabul edilemeyeceği - Alacaklının, takip tarihine kadar hesapladığı faizi, asıl alacağa ekleyip, ortaya çıkan rakama yeniden faiz isteyemeyeceği (icra dairesinin bu istemi kabul edip faize faiz yürütemeyeceği–
İİK'nun 341. maddesinde öngörülen çocuk tesliminden kaçınma suçunun takibinin şahsi dava ikamesine bağlı suçlardan olduğu, icra ceza mahkemesinde yapılan duruşmaya şikayetçinin gelmemesi ve bir vekil göndermemesi halinde İİK'nun 349/5. maddesi uyarınca şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekeceği–
İcra emrinde, kişisel ilişki kurularak tarih ve saatin belirtilmemiş olması halinde, İİK. 341'deki suçun oluşmayacağı–