Vergi borçlusu A. Ş. icra takibinin adı geçen borçlu aleyhine yapılmış olduğu, iptali istenen tasarrufun ise borçlu şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan davalı tarafından yapılmış olduğu, davalı aleyhine 6183 sayılı yasanın 35. maddesi, 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 10/2 maddesi ve TTK.'nin 317. maddeleri gereğince yapılmış bir icra takibi olmadığından anılan maddeler gereğince borçlu şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan davalı yönünden 6183 sayılı yasanın 27, 30 ve 35 maddeleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 10/2, Türk Ticaret Kanunun 317 maddelerinde belirtilen dava koşulları oluşmadığından bu nedenle davanın reddi gerekeceği-
İptali istenen tasarruf ise borçlu şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan davalı tarafından yapılmışsa da,  aleyhine 6183 s. K. mad. 35, 213 s. K. mad. 10/2 maddesi, ve TTK. mad. 317 gereğince yapılmış bir icra takibi olmadığından, borçlu şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan davalı yönünden dava koşulları oluşmadığından, tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği-
Dava dışı şirketi hakkında açılan iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmış olması karşısında, dava dışı Anonim Şirketin prim borçlarından dolayı davacıya gönderilen ödeme emirlerinde tedbir tarihi sonrasına ait prim borçları yönünden ihtiyati tedbir kararının 506 sayılı Kanun'un 80. maddesinde ve 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesinde belirtilen prim borçlarını ödeyememesinin haklı nedeni teşkil edip etmeyeceği ve davacının bu tarih sonrasına ait Kurum alacağından sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, şirket hakkında iflas erteleme tedbir kararı verilmesinin, 5510 s. K. mad. 88/20'de  geçen “haklı sebep” kapsamında değerlendirilmesi gerekip gerekemediği-
Davacının kendi şirketinden davalıya hazır beton ve benzeri malzemeleri satıp teslim ettiğini, 2008 yılı sonunda taraflar arasında yapılan hesaplaşma neticesinde davalının 88.705,55 TL borçlu olduğu konusunda anlaştıklarını, buna ilişkin belgenin davalı şirket yetkilisi tarafından imzalandığını, davalının borcunu ödemediği gibi ve alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek açtığı itirazın iptali davasında, ticari vekil olarak görevlendirilen A. D. tarafından imzalanan mutabakat belgesi geçerli olup, taraflar arasındaki hesaplaşma gereği belgenin düzenlenme tarihinden önce yapılan ödemeler sonuca etkili olmayacağı, davalının mutabakat tarihinden sonra mutabakat belgesinde belirtilen borca karşılık bir ödemesi bulunup bulunmadığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiğinden tüm bu hususlar gözetilerek ve denetime elverişli olacak şekilde tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
  • kayıt gösteriliyor