Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davanın çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığı, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, HMK'nın 11/3. maddesinde ise mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı eldeki tapu iptali ve tescil davasında, temyize konu "çekişmeli taşınmazlar"ın "farklı ilçenin idari sınırları içerisinde yer alması" karşısında, HMK’nın 12/3. maddesinin somut olayda uygulanma imkânının bulunup bulunmadığı-
Atatürk’ün vasiyetnamesi gereğince, davacıların murisi Ü. Adetepe’ye ödenen iradın günün koşullarına uyarlanmadığı ve bu suretle murise eksik ödeme yapıldığı iddiasına dayalı alacak istemi-
Mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin istemin, 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığı, 11/3. maddesinde ise hangi davaların murisin son ikametgahı mahkemesinde görüleceği açıklandığı, aynı maddenin son fıkrası hükmünde veraset ispatına, miras hisselerinin tayinine ilişkin davaların, mirasçılarının her birinin bulunduğu yer mahkemesinde görülebileceği- Mirasçılık belgesi verilmesi davalarında kesin yetki kuralı söz konusu olmayıp; mirasçılık belgesi, murisin yerleşim yeri ya da nüfusa kayıtlı olduğu yer gözetilmeksizin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki adli yargı teşkilatı bulunan tüm adliyelerden her zaman alınabilecek ve aksi her zaman ispat edilebilecek hasımsız belgelerden olduğu-
Artık değere katılma alacağı isteğine ilişkin açılan davada, TMK. mad. 241, HMK. mad. 11/1-b, HMK. mad. 114/ç. m dikkate alındığında, eşin ölümüyle mal rejimi sona ermiş, davanın sağ eş tarafından diğer mirasçılar aleyhine açıldığı, dosya içeriğine ve aksi kanıtlanamayan adres kayıt sistemine göre, ölen eşin son yerleşim yeri Mudanya ilçesi olduğundan somut dava yetkili ve görevli mahkemede açıldığına göre, taraf delilleri toplanarak uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Türk Medeni Kanununun 22. maddesi uyarınca bakım ve sağlık kurumuna konulmanın yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmayacağı hüküm altına alınmış ise de, müteveffanın sürekli olarak kalmak amacıyla 2008 yılında huzurevine yerleştirildiği, anılan tarihten ölüm tarihi olan 08.12.2010 gününe kadar burada yaşadığı anlaşıldığı, müteveffanın nüfus kaydında gösterilen yerleşim yeri adresinin de daha önce kaldığı Yozgat huzur evinin adresi olduğu, müteveffanın sürekli olarak kalmak amacıyla huzur evine yerleştirildiği ve ölüm tarihine kadar Yozgat’tan sonra Trabzon’da bulunan huzur evinde bulunduğu gözetildiğinde, uyuşmazlığın Trabzon Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekeceği-