Mirasın, mirasbırakanın ölümüyle açıldığı- Mirasın, malvarlığının tamamı için mirasbırakanın yerleşim yerinde açılacağı- Mirasbırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davalarının bu yerleşim yeri mahkemesinde görüleceği, bu nedenle paylaşma davasında yetkili mahkemenin murisin yerleşim yeri mahkemesi olduğu-
Davanın Türk Medeni Kanunu 652. maddesinde yazılı aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine ilişkin olması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 4/1-b maddesi gereğince davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, taraflarca aynen paylaştırılması istenen 19 adet bağımsız bölüm ve bunları paylaşacak 8 adet paydaş ve ölen paydaşların mirasçısı bulunduğuna göre paydaşların bir kısmının rızasının olması halinde başkaca alternatifler araştırılarak, kabul eden tarafların payı müşa bırakılmak veya gerektiğinde ivaz ilavesi yapılmak suretiyle aynen taksimin mümkün olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alınarak taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi gerektiği, çekilecek kura sonucunda kendisine daha kıymetli taşınmazlar isabet eden tarafa ivaz bedeli farkını hükümden önce depo etmesi için kesin süre verilmesine, depo edildiği takdirde taksim suretiyle ortaklık giderilmesine, depo edilmediği takdirde aynı hak karşı tarafa tanınmasına, her iki tarafın da ivaz bedelini kesin süre içerisinde depo etmemesi durumunda ise şimdiki gibi satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerektiği-
Dört adet bağımsız bölümün ortaklığının giderilmesi istendiğine ve davacı ile davalı veraseten iştirakli bulunduğuna göre mahkemece öncelikle son tapu kayıtları celb edilerek bağımsız bölümlerin herbirinin bir paydaşa düşecek şekilde gerekirse ivaz ilavesi suretiyle aynen taksiminin mümkün olup olmadığı uzman bilirkişiler aracılığı ile araştırılarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davalının önceden açılan tapu iptali tescil davasının reddine karar verildiğine yönelik savunması üzerinde durularak, miras sözleşmesine konu taşınmazların tamamının davalı adına dönüp dönmediğinin araştırılması ve buna göre eldeki mirastan kaynaklanan alacak davasının değerlendirmesi gerekeceği-
Mirasçıların, murisin ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini dolaysız kazanacağı- Mirasçılar arasında elbirliği hali devam ettiği sürece birbirlerine karşı adi istihkak davası açılmasına gerek bulunmadığı çünkü mirasçılar bu durumda paylaşım davası açarak paylarına düşecek değerlerin kendilerine verilmesini talep edebileceği- Tarafların mirasçılık sıfatları üzerinde bir uyuşmazlığın bulunmadığı hallerde, miras sebebiyle istihkak davasından söz edilemeyeceği-
Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakimin kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremeyeceği-
Mirasçılardan her birinin terekedeki malların aynen veya satış suretiyle taksimini talep edebileceği, mahkemece, öncelikle, aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılacağı, miras payları arasında denkleştirme sağlanarak taksim mümkün oluyorsa aynen taksim, mümkün olmadığı takdirde satış yoluyla ortaklığın giderilmesinin sağlanacağı-
TMK'nun 642. maddesine göre, mirasçılardan her biri, sözleşmeye veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebileceği-
Payların özgülenmesinde mirasçıların anlaşması asıl olup, anlaşamazlarsa kuranın çekileceği-