Miras bırakanın sonradan vasiyetname konusu mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla birlikte vasiyetnamenin ortadan kalkmış sayılabilmesi için, sağlararası kazandırmanın geçerli bir hukuki işleme (satışa) dayanması gerekmekte olup tapu iptal tescil kararının kesinleşmesi ile birlikte, satış işlemi şeklinde gerçekleştirilen tasarrufun geçersiz olduğu sabit hale geleceği ve vasiyetnameye konu bu gayrimenkullerin kesinleşen bu kararla birlikte terekeye geri döndüğünün sabit olacağı- Mahkemece, öncelikle tapu iptal tescil davasının sonucunun kesinleşmesi beklenerek, karar kesinleştikten sonra dava ve vasiyetname konusu taşınmazların terekeye geri döndüğü göz önüne alınarak, buna göre yapılacak inceleme neticesinde hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Vasiyetten dönmenin gerçekleşmesi için sağlararası kazandırmanın geçerli bir satışa dayanması gerektiği- Muris muvazaasının, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmayı hedefleyen mirasbırakanın gerçek amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği taşınmazını tapuda yaptığı sözleşmede iradesini satış doğrultusunda açıklamak suretiyle devrini gerçekleştirmesi olduğu, muvazaa ispat edildiği takdirde sonradan yapılan sözleşme mutlak butlan ile batıl olacak olup, hiç bir hüküm ve sonuç doğurmayacağından, bu durumda, lehine muayyen mal vasiyetinde bulunulan davacıların vasiyetnameden kaynaklanan kişisel hakka dayanarak vasiyetcinin sonradan yaptığı satışın muvazaa nedeniyle iptalini istemekte hukuki yararları olduğunun kabulü gerekeceği-