8. HD. 07.03.2017 T. E: 2016/22021, K: 3112-
Davalı ile evli iken onun ısrarları sonucu evlilik birliğini sürdürebilmek amacıyla dava konusu 2608 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını 07.12.1993 tarihinde, ½ payını 31.01.1994 tarihinde bağış suretiyle davalıya devrettiğini, sonradan geçinemeyerek boşandıklarını, bağıştan beklenen amacın gerçekleşmediğini ileri sürerek bağıştan rücu sebebiyle tapu iptali ve tescile-
675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 16/1 maddesinde “20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanaları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17.08.2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15.08.2016 tarihli ve 670 Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle ret kararı verilir, bu kararların duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara re'sen tebliğ edilir, tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır” hükmüyle “Dava ve takip usulü”nün belirlendiği-
Davalı vakıf hakkındaki Bağıştan rücu isteğine ilişkin davanın 17.08.2016 tarihinden önce açılmış olması nedeniyle, mahkemece, 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. maddesi ve 675 sayılı KHK’nin 16/1. maddesi doğrultusunda incelenip değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ile el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Dava konusu uyuşmazlık, düğünde takılan ziynet eşyalarının davacı erkeğin kişisel malı olduğu iddiasına dayalı ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğundan bu uyuşmazlığın, 4787 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince, Aile Mahkemesinde bakılması gerekeceği-Kural olarak ziynet eşyaları, kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılacağı ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanacağı-
Düğünde takılan ziynetlerin iadesine ilişkin isteğin, bağışlamanın geri alınması hukuki sebebine dayanması halinde görevli mahkeme aile mahkemesi değil, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesi olacağı-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 295 ve devamı maddeleri gereğince bağıştan rücuya dayalı bedel isteği-
Yapılan sözleşme gereğince taşınmazın mülkiyetinin davalı belediyeye devredilmesinden sonra dava konusu taşınmaz sağlık hizmetleri görülmek üzere tahsis edildiği, ancak sağlık hizmetlerinin devam etmemesi nedeniyle taşınmazın giriş katının Dernek tarafından kullanıldığı, kalan kısmının atıl olarak bırakıldığı, akte uygun kullanılmadığı- Tapu iptali ve tescil istenmiyle açılan davada, dava konusu taşınmazı bağışlayan dava dışı bazı kişilerin vefat ettikleri, sadece bir kişinin sağ olduğunun nüfus kayıtlarından anlaşıldığı ancak taşınmaz bu şahsın da mülkiyetinde olmadığından davacının isteminin yerinde olduğu-
Bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir hak olduğu-Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebileceği, bağıştan dönme (rücu) 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun 295. (818 s. Borçlar Kanununun 244.) maddesinde aynen; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabileceği ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebileceği -