İcra dosyası kapsamında bulunan nüfus kaydına göre şikayetçi üçüncü kişi ile borçlunun evli olduğu, borçlu adına kayıtlı İstanbul İli, Şile İlçesi, A.bey Mah, 528 ada 6 parsel, 5 nolu bağımsız bölüm sayılı hacizli taşınmazın alacağa mahsuben ihale edildiği, şikayetçi üçüncü kişinin icra müdürlüğüne başvuru itibariyle henüz ihale bedelinin icra veznesine girmediği, icra müdürünün anılan yasal düzenlemeye göre, hacze imtiyazlı iştirak talebini alacaklıya ve borçluya tebliğ etmediği anlaşıldığından, mahkemece, yasal hasım olan alacaklı şikayete dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, borçlunun eşi olan şikayetçi üçüncü kişinin, hacze imtiyazlı olarak iştirak edebileceği gözetilerek İİK’nun 17/1. maddesi gereğince, şikayetin kısmen kabulü ile icra müdürlüğünün işleminin; “İİK’nun 101. maddesi gereğince, üçüncü kişinin hacze imtiyazlı iştirak talebinin alacaklı ve borçluya bildirilmesine” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
İİK. mad. 101/2 uyarınca ilama dayalı birikmiş nafaka alacaklarının ancak bir yıllık süreye tekabül eden kısmının imtiyazlı alacak olduğu-
İşçilik alacakları ile nafaka alacaklarından sadece bu alacak sahiplerinin haciz talebi tarihinden önceki bir yıllık alacaklarının rüçhanlı kabul edilmesi gerektiği-
"Vergi dairesi alacağı ve nafaka alacağı hacze iştirak nedeniyle aynı derece içinde yer aldığından" satış bedelinin hacze iştirak eden nafaka alacağı ile ilk haczi koyduran vergi dairesi arasında garameten paylaştırılması gerektiği-
İİK. mad. 101 uyarınca hacze takipsiz iştirak koşullarını taşıyan şikayetçinin İİK. mad. 206/4-C uyarınca, son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan nafaka alacağı rüçhanlı olacağından (İİK. mad. 140/3), şikayetçi alacağının nafaka kısmına münhasır olmak üzere imtiyazlı kısmının satış tarihine göre son bir yıllık süre içinde doğan bölüm olduğu, bir yıllık dönem dışında doğan nafaka alacağı bulunduğu takdirde ise rüçhansız alacak olarak hacze iştirak edeceği hususu nazara alınarak, son bir yıl içinde tahakkuk etmiş eden nafaka miktarının rüçhanlı olabileceği dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Şikayet olunanın nafaka alacağı haczinin, haczi daha önceki tarihli olan şikayetçinin haczine iştirak koşullarını oluşturduğu, aynı derece içerisinde şikayet olunanın, bedeli paylaşıma konu taşınırın satış bedelinin icra veznesine girdiği tarihten önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan nafaka alacaklarının İİK. mad. 206/4-C' deki imtiyazlı durumu nedeniyle satış bedelinden öncelikli olarak karşılanması gerektiği; para artması durumunda artan paranın, şikayet olunanın alacağının anılan imtiyazdan yararlanmayan kısmı ile şikayetçinin alacağı arasında garameten paylaştırılması gerektiği- Nafaka alacağı için icra takibine başlandığı, bedeli paylaşıma konu taşınır üzerine haciz koydurulduğu anlaşılmış olup; şikayet olunanın, şikayetçi tarafından haciz konulan taşınır üzerine haciz koydurmasının, bu hacze iştirak iradesini içerdiği-
İİK. mad. 142/1 hükmünde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade ettiği; şikayete konu sıra cetvelinde, kendisine pay ayrılmayan şikayet olunanlara husumet yöneltilmesinin isabetsiz olduğu- İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazların, (hacze iştirak hali hariç, İİK.m. 100-101) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremeyeceği; şikayetçinin 6183 s. K. mad. 21/1 uyarınca ilk hacze iştirak etme hakkı bulunduğundan, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin sıra cetvelinde sıraya yönelik itirazlarının İİK'nın 101 ve 206, IV-C maddeleri kapsamında değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 142 /son maddesi uyarınca dar yetkili olan icra hukuk mahkemesinin şikayet olunanın, şikayetçinin alacağının esası ile ilgili savunma olarak ileri sürdüğü hususları tartışamayacağı, bu hususların dava yoluyla alacaklılar tarafından ayrıca genel mahkemelerde ileri sürülmesi gerektiği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttüklerinin iddia edildiği- Nafaka ilamları tarafları bağlarsa da, İİK. mad 101 gereğince, bu hususta kötüniyetin korunmayacağı belirtildiğinden ve bu ilam üçüncü kişileri bağlamayacağından mahkemece, alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin ve davalının alacağının doğum tarihinin değerlendirilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Döner sermaye alacağı, ücret olarak kabul edilemeyeceğinden bu alacağın haczi işleminde İİK.nun 83.maddesi uygulanamayacağı ve tamamının haczi için icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasını gerektirdiği-