Mirasçı atamanın koşullarının düzenlediği maddede terekenin tamamının veya belirli bir oranın belirlenmesi suretiyle düzenlenen tasarrufların mirasçı atama sayıldığı belirlendiğinden; bu bakımdan vasiyetnamedeki irade beyanının mirasçı atama olarak nitelendirilebilmesi için mirasbırakanın mirasının tamamını veya belirli oranı belirtmesi suretiyle tasarrufta bulunmasının gerekli olduğu-
Mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerektiği-  Mirası reddeden mirasçı, muristen önce ölmüş gibi değerlendirileceğinden, ona ait miras payın çocuklarına geçmiş olacağı-
TMK'nun 598. maddesine göre düzenlenen mirasçılık belgelerinin aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturacağı, bu belgenin; miras bırakanla mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahip olduğu-  Mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecekmirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerektiği-  Mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; “mirastan feragatin hukuki sonuçlarının” düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemesinin doğru olmadığı-
Davacılar (mirasçı nasbedilenler) olarak Sulh Hukuk Mahkemesi’nden almış oldukları mirasçılık belgesi ile vasiyetnameye konu taşınmazların adlarına geçirilmesini sağlayabileceklerinden, ayrıca bir tescil davası açmalarına gerek olmayacağı-
Miras bırakan, vasiyette bulunduktan sonra vasiyetname ile bağdaşmayan şekilde ölüme bağlı olmayan bir tasarrufla vasiyete konu olan şeyler üzerinde tasarrufta bulunursa bu davranışın ilk vasiyetten rücu anlamına geleceği, bu durumun belirli mal vasiyetleri için geçerli olup, mirasçı atamasına ilişkin vasiyetlere uygulanamayacağı, vasiyetçinin vasiyete aykırı tasarrufuyla vasiyetten dönebilirse de, bu durumun geçerli olabilmesi için yaptığı tasarrufun hukuki sonuç doğurması gerekeceği, bu tür sonuçlar ortada yok ya da mahkeme kararıyla kaldırılırsa vasiyetin geçerliliğinin kabulü gerekeceği-
Mahkemece verilecek hükümde, vasiyetnamede belirtilen taşınmazlardaki mirasbırakanın miras payının her bir davacıya isabet eden miktarının infazda tereddüte yer vermeyecek biçimde, tek tek belirtilmesi gerekeceği–
Veraset belgesi ibraz edilerek, tapuda tescil yaptırılabileceği, «miras hissesinin tescili için» ayrıca dava açılamayacağı-
Ceninin, sağ doğmak koşulu ile mirasçı olacağı-
Mirasçı nasbının «ivazsız (karşılıksız)» olabileceği gibi, «ivazlı»da olabileceği; ivazsız mirasçı nasbının hem «miras mukavelesi» ve hem de «vasiyet» şeklinde, buna karşın ivazlı mirasçı nasbının sadece «miras mukavelesi» şeklinde yapılabileceği -
«Mirasçı nasbı (atanması)»nı içeren vasiyetname düzenlenirken, mansup mirasçının da hazır bulunmuş olmasının, vasiyetçinin vasiyetten rücu etmesine engel teşkil etmeyeceği -
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor