Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi ve İİK’nın 345/a maddesindeki suçun oluşabilmesi için ise aynı kanunun 179 ve 6762 sayılı TTK'nın 324. maddesinde öngörülen koşullarda şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği- Borçlu şirketin takibin kesinleştiği tarih itibariyle ödeme gücü olup olmadığının tespiti, bulunmuyor ise şikayet tarihi itibariyle şirketin iflasının istenmesi şartlarının oluşup oluşmadığının saptanıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdirinin gerektiği- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinin aynı Kanun'un 345/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik CMK'nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğunun bozmayı gerektirdiği-
Şirketin iflasının istenmesi şartlarının mevcut olmaması halinde, İİK'nun 345/a maddesinde düzenlenen suçun oluşmayacağı; şirketin aktif ve pasif durumunu tam olarak belirlemekten uzak, dönen ve duran varlıklarının nerede olduğunu araştırmayan ve borçların neler olduğunu açıkça belirtmeyen bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesinin hatalı olduğu-
Hapis cezasının asgari hadden tayin edildiği halde, gün adli para cezasının üst sınırdan tayin edilmek suretiyle çelişkiye neden olunamayacağı-
İflası bildirmeme suçunun(İİK. mad. 345/a) oluşabilmesi için, öncelikle borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesinden muhasebecisi belirlenip buradan veya zabıta marifetiyle araştırılıp, borçlu şirkete ait ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları üzerinde birlikte bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra; şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği-
Kural olarak başka bir mahkeme sıfatıyla görülmek üzere dava açılan bu gibi hallerde Asliye Hukuk Mahkemesinin yargılamaya hangi sıfatla baktığını tensip kararından başlayarak karara bağlaması ve buna göre yargılamayı sürdürmesi, sonuçta da nihai kararında göstermesi gerekeceği- Örneğin, İş mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesine açılan bir davada seri yargılama usulü uygulanacağı gibi, temyiz süresi de tefhimle başlayacağından mahkemenin bu sıfatla davaya baktığını karar altına alması ve nihai kararında da göstermesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor