Faiz alacağının ana para alacağına bağlı ek bir alacak olduğu; faiz alacağının doğması ve çoğalmasının asıl alacağın varlığına ve devamına bağlı olduğu- Asıl alacak doğmamış veya sona ermişse faiz de doğmayacağı veya işlemesinin duracağı- Asıl alacak ifa veya başka bir nedenle sona erince isteme hakkı saklı tutulmamışsa faizin de sona ereceği- Asıl alacak devredilirse işlemiş faizler de devredilmiş sayılacağı- Asıl alacağı garanti eden güvencelerin faiz alacağını da yasal sınırlar içinde kapsayacağı-Asıl alacak ile faiz alacağı arasında doğrudan bağlantı bulunduğundan davada yer almasa bile faiz alacağının ıslahla davaya eklenebileceğini kabul ederek faizle ilgili istemi esas yönden incelenmesi gerektiği-
Davacı mütekabil boşanma davasının süresi içinde açılmadığını, HUMK m.187/8 uyarınca ilk itiraz olarak ileri sürdüğü; süresi içinde olmasa da, ortada harcı yatırılmış ve açılmış bir davanın mevcut olduğu; esas itibariyle mütekabil boşanma davasının tefrikine karar verilmesi gerekmekte ise de, her iki dava da boşanmaya ilişkin olup, aralarındaki bağlantı nedeniyle delillerin birlikte değerlendirilmesi ve boşanmanın fer'i sonuçları nazara alındığında, davaların birlikte görülmesi ve tahkikatın birlikte yürütülmesinin isabetli olduğu; tefrik kararı da verilmeyip, mütekabil boşanma davasının esasının incelenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Bir meskenin borçlunun haline münasip olup olmadığının haciz anındaki sosyal durumuna ve ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, mahkemece “borçlunun haline münasip evi kaç liraya alabileceğinin, bilirkişiden rapor alınarak tespit edilmesinden sonra, tespit edilen bu miktarın, evin değerinden az ise evin satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanının alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Davacı-davalı; dava dilekçesinde, davalıya ait taşınmazın, evlilik birliğinin devamı sırasında ortak birikim ve kazançlarıyla alındığını ileri sürerek katkısına karşılık bir konutun 1/2 payının kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini de istemiş olup; hükmün boşanmaya ilişkin bölümü temyizin şumülü dışında bırakılarak kesinleştiğine göre, davacının bu talebinin incelenebilir hale gelmiş olduğu; yatırılan başvurma harcının bu talebi de kapsayacağı; bu talebin ayrıca nispi harca tabi olduğu-
Takip alacaklısının, ilamdan kaynaklanan alacak tutarlarının her biri için ayrı ayrı (örneğin asıl alacak için ayrı yargılama giderleri ve vekalet ücreti için ayrı) ilamlı icra takibi yapmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığı–
Yerel Mahkemece, süresinde açılan ve basit yargılama usulüne tabi bulunan istihkak davasının, duruşma açılarak esasının incelenmesi ve sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı dava dilekçesinde açıkça istemini "itirazın iptali" davası olarak belirtmiş bu hukuksal nedene dayanmış olup dava dilekçesindeki açıklamalar da kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ve özellikle bir yoruma hacet kalmaksızın, davanın itirazın iptali istemiyle açılmış bir dava olduğunu göstermekte; tahsil istemi de içermemekte olduğundan açılan tipik itirazın iptali davasının dava ekonomisi kuralları gözetilerek alacak davası hükümleri altında görülüp sonuçlandırılmasının olanaklı olmadığı-