TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Özel Borç İlişkileri > - Hizmet Sözleşmeleri > - Genel Hizmet Sözleşmesi > - G. Sözleşmenin sona ermesi > - IV. Derhâl fesih > - 1. Koşulları > Madde 435 - a. Haklı sebepler
Askerliğe elverişli olmadığına dair raporu olan davacının, İş ve İşçi Bulma Kurumuna ibraz ettiği sağlık kurulu raporunda da "ayakta ağır işlerde çalıştırılamayacağının", davalı işyerinde işyeri hekimi tarafından düzenlenen raporda, "davacının işçi mutfağında bedenen çalışmaya elverişli olduğu, ancak ayakta ağır işler yapamayacağının" belirtildiği; davacı tanığının "kollarından ve ayaklarından rahatsız olan davacının aşçı yamağı olarak çalıştığını, bulaşıkçı olmadığı zamanlarda da bulaşık yıkadığını, iki defa yer değişikliği talebinde bulunmasına rağmen kabul edilmediğini", davalı tanıklarının ise "davacının bulaşıkçı olarak çalıştığını, çalışırken herhangi bir rahatsızlığı olmadığı, işten ayrılma sebebini bilmediklerini" beyan ettiği uyuşmazlıkta, tanık anlatımlarının davacının sağlık sebebiyle iş sözleşmesini haklı feshettiğini kabule yeterli olmadığı- İşe girdiği tarihten yaklaşık 10 yıl kadar sonra iş sözleşmesini fesheden davacının feshe dayanak olacak bir doktor raporunun da bulunmadığı- 10 yıl önce işe girdiği tarihte sağlık problemleri olan davacının o dönem tespite yönelik işyeri hekimi tarafından yapılan değerlendirmenin fesih tarihi itibariyle davacının çalıştığı mutfak işlerinin çalışmasına uygun olup olmadığını belirlemeye yeterli olmadığı- Bel ağrısı sebebiyle aldığı istirahat raporlarının da davacının fesih tarihindeki sağlık durumunu ve yaptığı işin sağlığı ile yaşayışı için tehlikeli olduğunu ispata yeterli olmadığı- Davacının rahatsızlığı sebebiyle çalıştırılabileceği uygun bir iş olup olmadığı araştırılıp mevcut işi yapmasının işin niteliğinden doğan bir sebeple sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olup olmadığı yönünde sağlık kurulu raporu alındıktan sonra sonucuna göre davacı tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
İhbar, kıdem tazminatı, fazla mesai ve yıllık ücretli izin alacağına ilişkin davada; feshin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinin belirlenmesi halinde işçinin, ihbar tazminatı isteyebileceği, ayrıca fazla çalışması ispatlandığı taktirde ücretle mütenasip bir miktar kabul edilmesi ve takdiri indirim yapılıp yapılmayacağının da değerlendirilmesi gerektiği, 818 Sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine göre bir değerlendirme yapılmadan, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği-
İş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedildiğinden, davalının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı yönünden davacının istifasının haklı bir nedene dayandığını kanıtlaması gerektiği- Davacının fesih sebebi olarak belirttiği “ailevi nedenler” gerekçesinin, dava dilekçesi ve cevabi ihtarname dikkate alındığında taciz ve hakaretlere uğramak olarak açıklandığı ancak tanık beyanları ve davacı tarafından sunulan delillerin davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini kanıtlar nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacı işçi haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan iş sözleşmesini feshettiğinden, davalı işverenin ihbar tazminatına hak kazandığı- "Davacının fazla çalışma alacağının bulunduğu, çalışma şartlarının ağır olduğu, iş ilişkisinin davacı için çekilmez hâle geldiği, ayrıca davalı işveren tarafından işten çıkış kodunun 03 kodu ile “istifa” olarak belirtilmesi gerekirken, 22 kodu ile “diğer nedenler” olarak belirtildiği, bu durumda davalı işverenin çelişkili davrandığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Sadakat borcunu ihlal eden işçi davranışlarının neler olabileceğinin önceden belirlenmesi ve tek tek sayılmasının mümkün olmadığı- İşçinin hangi eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak kabul edilmesi gerektiği hususunda hâkimin, iş ve çalışma hayatının gerekleri ile toplumsal ilişki ve gelenekleri göz önüne alarak somut olayın özelliklerine göre bir sonuca varması gerektiği- İş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia eden işverenin bu iddiasını ispat etmesi gerektiği- 15 yılı aşkın kıdeminin bulunan ve çalışma süresi boyunca uyarı cezası dahi almamış olan işçinin, içinde birkaç çikolata bulunan paketi alması nedeniyle kıdem tazminatı alacağından mahrum kalması hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine uygun düşer mi?
Davacının görev yaptığı gemide husursuzluk çıkardığına ilişkin davalı tanıklarının soyut beyanları dışında herhangi bir somut belge sunulmadığı, davalı tarafça davacının mesleki bilgisinin yetersiz olduğunun soyut beyanlara dayanmakta olduğu anlaşılmakla tacir olan davalı tarafın basiretli davranarak gemide görev yapacak kişinin işe başlarken yeterli olup olmadığını değerlendirmesi gerektiğinden hizmet sözleşmesi imzalandığına göre davalının yapılacak iş için yeterli görüldüğünün ve feshin haksız olduğunun kabulü gerektiği-
İş ilişkisinin çekilmez hal aldığı sabit olup, davacı fesihten kısa bir süre sonra dava açtığından, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshi nedeniyle davalı-karşı davacının ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği- Davacı tanığının fazla mesai yaptığı İstanbul Anadolu 9.İş Mahkemesince kabul edildiği ve kesinleştiği, davalı tanık anlatımları davacı tanık anlatımları; ile birlikte değerlendirildiğinde, işyerinde fazla mesai yapıldığı- Bilirkişinin raporu değerlendirmeye tabi tutularak fazla mesai alacağına karar verilmesi gerektiği-