İştirak nafakasının talep edilmesi halinde, mahkemece, bu istemin dışına çıkılarak iştirak nafakası ile birlikte bunun eklentisi olarak ortak çocuğun öğrenim gideri için de ayrıca belirli bir meblağa hükmedilemeyeceği- "İştirak nafakasının kamu düzenine ilişkin olduğu, çocuğun üstün yararının dikkate alınması gerektiği, hâkimin tarafların talebiyle bağlı olmadığı, iştirak nafakasının taleple bağlılık ilkesinin istisnası olduğu"şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Dava, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun 30. ve Türk Medeni Kanununun 350. maddesinden kaynaklanan; koruma kararının kaldırılmasından sonra davalı annesi tarafından teslim alınmayan çocukların, Kurum'da kalmaya devam etmeleri nedeniyle, koruma kararının kaldırılmasından sonra yapılan iaşe giderlerinin, velayet kendisinde bulunan davalıdan rücuan tahsili talebine ilişkin olup,davaya “Aile Mahkemesi” sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olacağı-
Davalı annenin çocuğa sürekli şiddet uyguladığı anlaşıldığından anne yanında kalması onun fikri, ruhi ve bedeni gelişimini olumsuz etkileyeceğinden, müşterek çocuğun görüş ve düşüncelerini açıklama olgunluğuna erişmiş olup, idrak çağında da olduğundan davanın kabulünün gerekeceği-
Velayeti kaldırılan ana (baba), çocuğun bakım ve terbiye giderlerini karşılamakla yükümlü ise de, hiçbir geliri olmayan ana (baba) nın nafaka ödemesine karar verilemeyeceği–