İflasın tekliği ilkesine göre, ilk derece mahkemesi kararının tek harçla kararı istinaf edebileceği-
İpotek veren hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapıldığı, ancak aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunan borçluya takibin yöneltilmediği, bu eksikliğin re'sen nazara alınacağı ve süresiz şikayet yoluyla ileri sürülebileceği- Alacaklının asıl borçlunun kullandığı kredilerden kaynaklı aynı alacak için kredi sözleşmelerinin müteselsil kefillerine karşı ayrı ayrı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe giriştiği, toplu ipoteğe konu taşınmazlar hakkında aynı anda takibe girişilip birlikte satışının istenilmesi zorunlu olup, aynı borç için ayrı ayrı takip başlatılmasının da doğru olmadığı-
Usulünce ilanlar yapılmadan, davalı şirketin iflasına karar verilmesinin hatalı olduğu- İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplanmasına kadar olan masraflardan sorumlu olup, mahkemece bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesinin istenmesi gerektiği- Davacıya iflas avansı yatırtılmadan iflas kararı verilemeyeceği-
İflas erteleme talebi aynı zamanda iflas talebini de içerdiğinden iflas erteleme talep eden davacının İİK'nun 160. maddesi gereğince, ilk alacaklar toplantısına kadar olan masrafları ve iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarını, peşin olarak yatırması gerekirken bu hususlara dikkat edilmeden karar verilmesinin yerinde olmadığı-
"Borçlunun aciz içerisinde olması" ibaresinin, İİK'nın 178. maddesinde sadece borçlunun müracaatıyla başvurulabilen doğrudan iflas sebepleri arasında sayılmış olduğu, somut olayda alacaklı tarafından borçlunun iflasının istenmiş olduğu gözetildiğinde bu ibarenin, dava dilekçesinin sonuç bölümündeki İİK'nın 179. madde hükmüne dayalı istemin dayanağı olarak kullanıldığının kabulünün gerektiği- Mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olmasının, mahkeme kararlarının tereddüt doğurmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık oluşturduğu- Alacaklının dava dilekçesinde doğrudan iflas sebebini açıkça yazmasının gerekeceği, çünkü her doğrudan iflas sebebinin dayanağı olan vakıanın değişik olduğu ve bu vakıaların sonradan ileri sürülmesinin, iddianın, davanın genişletilmesi yasağına tabi olduğu- Bir sermaye şirketinin borca batıklık nedeniyle iflasının istenmesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespitinin gerektiği-
İflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olduğu, mahkemenin, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini isteyeceği-
İİK. mad. 160 gereğince, iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olduğu, mahkemece, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesinin isteneceği-
Gider avansının; tebligat, bilirkişi ücreti ve diğer iş ve işlemler için dava açılırken alınması gereken bir tutar olduğu- Dava şartı olmayan ve HMK'nın 324. maddesinde düzenlenen, taraflardan birinin, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen ve verilen kesin süre içinde yatırılmak zorunda olunan ( delil ikamesi için ) avansa ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, diğer tarafın bu avansı yatırabileceği- Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı- Görüldüğü üzere her iki avansın niteliği ve yatırılmamaları halinde uygulanacak hükümlerin farklı olduğu-
İİK.’nun 160/I maddesi uyarınca; iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu tutulabileceği, mahkemenin bu masraflar ile aynı maddenin 2. fıkrasına göre iflas kararının kanun yollarına başvuru için gerekli bütün masrafların peşin verilmesini istemesi gerekeceği, dava şartı niteliğinde olan bu düzenleme nedeniyle davacının iflas avansını peşin olarak yatırmak zorunda olduğu, bu konuda davacıya kesin mehil erilmesi gerekeceği-