Nama yazılı senetlerin devrinde zilyedliğin devri yanında alacağın temliki sonuçları doğuracak şekilde devredilmesi gerekip nama yazılı senette hak sahibi olmayan bir kimseden iyiniyetle devir alındığı gerekçesiyle iktisap mümkün olmayıp taksitli konut satışına ilişkin olarak 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 6/A maddesinin yürürlüğe girdiği 14.6.2003 tarihinden sonra düzenlenen senetlerin nama yazılı olarak düzenlemesi yasal zorunluluk olmasına rağmen, emre muharrer olarak düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olup geçersiz olan bu senetlere ciro yoluyla hamil olan iyiniyetli olup borçlunun zararına hareket etme kastı bulunmadığı savunmasında da bulunamayacağından senetlerin lehdar yönünden karşılıksız kaldığı sabit olduğuna göre iptallerine yönelik talebin de kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davanın, iki adet bonoya dayalı yapılan icra takibinden borçlu olunmadığına dair menfi tespit davası olduğu, bonoların sebepten mücerret olup davacı borçlunun bono bedellerini ödediğini yazılı delillerle ispatla yükümlü olduğu, davacı tarafından bono bedellerinin ödendiği konusunda dosyaya herhangi bir yazılı belge ibraz edilmediği ancak davalı ...... Hazır Beton şirketi vekili tarafından verilen 04.07.2011 havale tarihli dilekçe içeriğinde "davacının 30.11.2011 vadeli 30.000 TL ve 28.12.2010 vadeli 30.000 TL bedelli bonoları öder ise müvekkilinden 22.443,92 TL alacaklı olacağı ancak bugün itibariyle bu iki bono ödenmediğinden vekil edenin davacıdan 37.556,08 TL hak ve alacağı vardır" şeklindeki beyanının davalıyı bağlayacağından mahkemece takibe konu 2 adet bono bedeli olan 60.000 TL'den davalının beyanında belirttiği miktar olan 37.556,08 TL alacak miktarı mahsup edildiğinde her iki bonodan dolayı borçlu bulunmadığı miktarın 22.443,92 TL olduğu, mahkemece bu miktar üzerinden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinin uygun görülmediği-
Süresinde ibraz edilmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacaklı alacağını her türlü delille kanıtlayabileceği- Taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde ise hamilin keşideciye karşı dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak talebinde bulunabileceği-
  • kayıt gösteriliyor