Mahkemenin, 23.05.2013 tarih ve 2 no'lu ara kararı ile, 'ihtiyati tedbirin kaldırılmasına' karar verilmiş, ancak ayrı bir gerekçeli karar yazılmadığı; ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararının HMK'nın 391/2 maddesi uyarınca gerekçeli şekilde yazılması gerekmekte olup, esasen Yargıtay denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılabileceği- T.C. Anayasası'nın 141. maddesine göre de tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği; temyiz edilen kısa karar bu hususları kapsamadığından temyiz denetiminin mümkün olmayacağı- Mahkemece, HMK'nın 391/2 maddesine uygun olarak gerekçeli karar yazılmamış olduğundan kararın bozulduğu-
İhtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine dair kararın HMK. mad.391/2 uyarınca gerekçeli şekilde yazılması gerektiği- Bağımsız bölümlerin tapu kaydına üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için taleple orantılı olmayacak şekilde ihtiyati tedbir konulmuş olduğu-
İhtiyati tedbir kararının HMK. mad. 391/2 uyarınca gerekçeli karar şeklinde yazılması gerektiği-
Tedbir talebinin red kararının hangi nedenlerle verildiği hususlarını açıklayan gerekçeli karar yazılması gerektiği-
Mahkemece, davacı tarafın ihtiyati tedbirin teminatsız olarak verilmesi talebinin, davanın evlilik birliği içinde alınan taşınmazlara yapılan katkı talebine ilişkin olup, davacının kesin delile dayanmadığı ve davacının yabancı uyruklu olması nedeniyle teminat gösterme zorunluluğu bulunduğundan reddine, davalı tarafın tedbir kararının tamamen kaldırılması talebinin ise taşınmazların elden çıkarılması halinde davacı tarafın hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya imkansız hale geleceği ihtimali bulunduğundan reddine karar verilmişse de, dava konusu taşınmazların tapu kaydı üzerine uygulanacak olan tedbir sebebiyle davalının mağdur olmayacağı ve taşınmazlardan yine yararlanacağı; Alman Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasındaki sözleşmede düzenlenen karşılıklılık esası ve tedbire konu taşınmazların dava konusu olması karşısında tarafların menfaat dengesi ve ihtiyati tedbirin amacı birlikte düşünüldüğünde, davacının teminatsız olarak tedbir talebinin kabulü ile HMK'nun 389. ve devamı maddeleri ile 391/3. maddesi gereğince taşınmazların tapu kaydına başkasına devrinin önlenmesi yönünden davalı oldukları bildirilerek geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararının uygulanması gerekeceği-
Red kararının yasaya uygun biçimde yazılması ve Yargıtay’ca incelenebilmesi bakımından gerekçe içermesi gerektiği-
Red kararlarının HMK’nın 391/2. maddesi uyarınca gerekçeli karar şeklinde yazılması, Yargıtay denetiminin de bu gerekçeli karar üzerinden yapılması gerektiği-
Tedbir konulan ve davalı adına kayıtlı bağımsız bölümlerin dışında kalan ve dava konusu edilmeyip, tapuda üçüncü kişiler adına kayıtlı bağımsız bölümlerin devrini önleyici ve davada taraf olmayan şahısların haklarını etkiler nitelikte konulmuş bulunan ihtiyati tedbirin HMK. mad. 389/1 'e ilke olarak aykırı olduğu- Davalı vekilinin tedbirin değiştirilmesine yönelik itirazının HMK. mad. 395/1 'e göre değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati tedbirlerin haciz sayılmayacağı ve bu tedbirlerin sıra cetveline kabul edilmeyeceği-
İnşaatçı ipoteğinin tescili davası açılmış olduğu halde, mahkemece, ara kararla geçici ipotek tesisine, şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmişse de, İhtiyati tedbir yoluyla inşaatçı ipoteğinin, tapu siciline geçici tesciline veya şerhine karar verilemeyeceği, aksi halde ihtiyati tedbir yoluyla uyuşmazlığın esasının çözümleneceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor