Alacağın devri sebebiyle alacağın tahsiline ilişkin davada, davacı tarafça, davalıya memur vasıtasıyla yapılan haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğu ileri sürüldüğünden, davalının alacağın devrini öğrenmesinden önce bilirkişinin alacağı nedeniyle haciz ihbarnamesinin tebliğ olması halinde, alacağın devri sebebiyle temlik alacaklısı yerine icra dairesine ödeme yapması gerekmekte ise de, mahkemece haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin olarak Tebligat Kanunu 2. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi doğrultusunda icra müdürlüğünce verilen tebligatın memur vasıtasıyla yapılmasına dair bir kararın bulunup bulunmadığı, var ise memur vasıtasıyla yapılan tebligatın kanuna uygun olup olmadığı değerlendirilmeden karar verilemeyeceği-
Dava dilekçesi ve duruşma gününün 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2.maddesi gözardı edilerek davalıya önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya mernis adresi olduğu da belirtilmek suretiyle tebliğe çıkartıldığının ve bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğunun görüldüğü, bu nedenle usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan, savunma hakkı kısıtlanarak davanın esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mazereti kabul edilen davacı tarafın duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine karar verilemeyeceği- Davacı vekili usulüne uygun davetiye ile duruşma gününden haberdar edilmediğinden, eksik gider avansının yatırılmasına ilişkin verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığı-
Bir usul hükmünün yürürlüğe girmesinden sonra bir dava açılırsa bu davaya yeni usul kurallarının uygulanmasının esas olduğu, usul hükümleri kanunda aksine bir düzenleme getirilmediği takdirde tamamlanmış usul işlemlerine bir etkisi olmayacağı, önceki kanuna göre yapılmış ve tamamlanmış olan işlemler geçerliğini koruyacağı- Mevzuatımızda UYAP sisteminden öğrenme diye bir tebligat usulü bulunmadığından, mazeret dilekçesinde talep olsa bile duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine karar verilemeyeceği-