Kefilin geçerli bir kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonra tek taraflı olarak ihtarda bulunarak akdin diğer tarafının da açık kabulü olmadan kefaletini geri alamayacağından kira sözleşmesindeki kefaletin geçerli olduğunun kabulü ile davalı müteselsil kefilin takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu alacak miktarı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği
Davacının murisinin 3. kişi sıfatıyla dava dışı borçlu ile davalı bankanın akdettiği kredi sözleşmesinin teminatı olmak üzere taşınmazına tesis ettiği ipoteğin fekkine ilişkin davada, sözleşmede davacının murisinin kefaletinin de bulunduğu halde, bu sözleşmeden dolayı davalı bankanın bir alacağının bulunmadığı davalı yanın da kabulünde olup, mahkemece uyuşmazlığın davacının murisinin kefaletinden değil, teminat olarak tesis ettiği ipotekten kaynaklandığı gözetilerek ve ayrıca bozma kapsamı da dikkate alınarak, ipoteğin teminat fonksiyonunun devam edip etmediği yönü üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken uyuşmazlık konusu olmayan davalı yanın da kabulünde olan davacının murisinin kefaletinin irdelenmesinin isabetsiz olduğu- “Geçmişe etkili olmama kuralı” uyarınca somut olayda 6098 s. TBK.'nun zaman itibariyle uygulanma olanağı bulunmadığı-
Konkordatoya "kabul oyu" vermemiş olan alacaklının, "müteselsil kefil" konumunda bulunan borçluya karşı, takipten sonra doğan tüm alacak haklarını isteyebileceği- BK. nun 84. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 100) icra müdürlüğünce, tarafların talebine bağlı olmaksızın doğrudan doğruya uygulanacağı-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor