Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince, terkin edilen şirketin ortakları veya yetkilisi dışında üçüncü kişiler tarafından 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin onbeşinci fıkrasına istinaden açılan ihya davaları, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince dava dilekçesinde belirtilen dava dosyası ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi gerekeceği-
Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince, terkin edilen şirketin ortakları veya yetkilisi dışında üçüncü kişiler tarafından 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi onbeşinci fıkrasına istinaden açılan ihya davaları, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince dava dilekçesinde belirtilen ............... Asliye Hukuk Mahkemesinin ................. sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına (ek tasfiyesine), tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacı, her ne kadar ............. Ticaret ve Sanayi Odasına husumet yönelterek işbu davayı açmış ise de amacının ................ Ticaret Sicil Müdürlüğünü dava etmek olduğu, davacı, davasını yanlış kuruluşa yöneltmekle hasımda değil, temsilcide yanıldığından, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince, bu yanlışlık düzeltilerek davaya ................. Ticaret Sicil Müdürlüğüne karşı devam olunması veya 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrası değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Asıl ve birleşen davalar, davacının ihyasını talep ettiği şirket aleyhine açtığı iki ayrı davada taraf teşkilinin sağlanması amacıyla ikame edilmiş olup davacı gerek asıl gerekse de birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde, bu hususu açıkça belirttiği ve her iki dilekçesinin talep sonucunda da açıkça ihya kararının derdest davayla sınırlı olarak verilmesini talep ettiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince talebi aşar şekilde şirketin tam ihyasına karar verilmesi doğru görülmediği gibi ihyanın ek tasfiye amacıyla talep edildiği gözden kaçırılarak tasfiye memuru atanmamasının da doğru görülmediği bozmayı gerektirdiği-
ihyası talep edilen şirketin 6102 Sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesi uyarınca sicil kaydından re'sen.............. tarihinde terkin edildiği, son şirket yetkililerinin ..........., .......... ve ............. olduğu, davacının hizmet tespiti talebiyle dava açtığı, Anayasa Mahkemesi'nin Kanun'daki "silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde" ibaresini iptal ettiği, artık davada 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanma yerinin bulunmadığı, tasfiye memurunun istinaf sebeplerinin yerinde görülmediği-
Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince, terkin edilen şirketin ortakları veya yetkilisi dışında üçüncü kişiler tarafından 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi onbeşinci fıkrasına istinaden açılan ihya davaları, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, Mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince dava dilekçesinde belirtilen ............... İcra Müdürlüğünün ................ sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına (ek tasfiyesine), tasfiye memuru atanmasına, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Bölge Adliye Mahkemesince şirketin tümden ihyasına karar verilmesinin ve tasfiye memuru atanmamasının doğru olmadığı-
Davacı tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhinde açılan davada hasım edilebilmesi amacıyla açılan davada, İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak şirketin ihyasına karar verildiği ancak tasfiye memuru atanmasına gerek görülmediği, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin genel amacının gayri faal şirketleri sicilden temizleme olduğu hususu gözetildiğinde ticaret sicilinden terkin edilen şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi talep aşımı niteliğinde olmayacağından tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re'sen terkin ettiği, ihyası istenen şirketin oda kaydından re'sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususunun kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı, terkin işleminin usulsüz olduğu, şirketin tam ihyasının gerektiği ancak davacının talebinin sınırlı ihyaya yönelik olduğu gözetilerek davacı şirketin ...............İş Mahkemesinde ............ sayılı dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesinde isabetsizlik yok ise de, şirket aleyhine açılan dava ve devamı işlemler yönünden şirketin ihyasına ve tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği, mahkemece ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanması gerekirken bu yönün gözetilmemiş olmasında isabet görülmediği, şirketin terkin öncesi temsilcisi .......'nin tasfiye memuru olarak atanması gerektiği, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü usulsüz terkin işlemi ile işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasında isabetsizlik görülmediği-
Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince, terkin edilen şirketin ortakları veya yetkilisi dışında üçüncü kişiler tarafından 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi onbeşinci fıkrasına istinaden açılan ihya davaları, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, Mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince dava dilekçesinde belirtilen ................ Asliye Hukuk Mahkemesinin ................sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına (ek tasfiyesine), tasfiye memuru atanmasına, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekeceği-
Resmi Gazetenin 15.09.2023 tarihli, 32310 sayı ile yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi iptal kararı sonrasında; “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak (…) mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” hükmü gereğince Anayasa Mahkemesi kararlarının derdest davalara derhal uygulanacağı nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiği-