“İhya” davasının basit yargılama usulüne tabi bulunduğu- Esas tasfiye davası basit usulde görülürken ek tasfiye davasının yazılı yargılama usulüne tabi bulunduğunu kabul etmek için bir neden bulunmadığı- Ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu- Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, eldeki dava yazılı yargılama usulünün uygulandığı bir dava olup çekişmesiz yargı işi sayılamayacağı, bu nedenle 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Kanun'a 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38. maddesiyle eklenen geçici madde 7’nin 15. fıkrasının beşinci cümlesinde yer alan “silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 22.06.2023 tarihli ve 2023/33 Esas, 2023/117 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği anlaşılmakla, direnme kararının verildiği ve davalı Kurum temsilcisinin temyiz isteminin incelendiği tarihler itibariyle Anayasa Mahkemesi kararının yürürlüğe girdiği ancak Bölge Adliye Mahkemesince bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmamış olan eldeki davada, Anayasa Mahkemesi iptal kararı ile oluşan yeni durum karşısında dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi gerektiği gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-

Taraflar arasındaki limited şirket ek tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Kurum temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf başvurusunun kabulü ...
Aynı doğrultuda