Davalının, aynı vekâletnameyle vekil tayin ettiği diğer avukatın davalının ceza hukukuyla ilgili dava ve işlerini yürüttüğü, davacı avukatın ise davalının hukuk mahkemelerindeki davaları üstlendiği anlaşıldığından, davacının bu çerçevede üstlendiği edimini ifa ederken davalı tarafça azledildiğinden azil nedeniyle doğan ücret alacağı iddiasını davalıya yöneltmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı-
Avukatın yasaklı durumda bulunduğu anlaşıldığına göre, vekilin duruşmaya katılamamış olması, davanın tarafı olan ve kendisine herhangi bir bildirimde bulunulmayan vekil edenin, salt bu nedenle hak kaybına uğramasına neden olacak bir olgu olarak kabul edilemeyeceği- Vekil edenin herhangi bir şekilde bu durumdan etkilenmemesi için, vekilin yasaklı olduğu konusunda bilgilendirilmesi, durum ve sonuçlarının kendisine açıklıkla bildirilmesi gerektiği-
İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asile tebliğ edilmesi gerektiği-
Vekille takip edilen davalarda, tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğu, asile yapılan tebligatın savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu-
Vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın zorunlu olduğu- İcra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için, cezaların şahsiliği kuralı gereğince, icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmesi gerektiği- İcra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, takibin kesinleştirilmesi için takip talebine ve ilama uygun icra emrinin borçlunun ilamda yazılı olan vekiline tebliği gerektiği, mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Vekil ile takip edilen davalarda vekilin davaya vekalet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletnamesinin bulunması dava şartları arasında sayıldığı- Dava şartlarının, mahkemece re’sen her aşamada ve kendiliğinden inceleneceği- Davacılar vekiline HMK hükümleri uyarınca usulüne uygun vekaletname ibrazı için süre verilmesi, davacı şirketlerin sayısıda dikkat edilerek, konkordato onama ilam harçlarının , yargılama ve ilam gider harçlarının tutarları belirlenerek davacı şirketlere kesin süre içerisinde yatırılması için şekil şartlarına uygun mehil verilmesi, davacı şirket temsilcisi ve vekilinin beyanları doğrultusunda tasdik talebine itiraz ile yargılamanın çekişmeli hale geldiği gözetilerek talebin geri alınmasını kabul edip etmedikleri itiraz eden alacaklı müdafiilere sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava tarihi itibari ile borçlu şirketin Ticaret Sicili'nden terkini sağlandığından ve terkinle beraber tüzelkişiliği sona erdiğinden, tüzelkişiliği sona eren şirketin dava açma (icra mahkemesinde şikayette bulunma) yetkisinin olmadığı- Borçlu şirketin dava takip yetkisi olmadığı görüldüğünden, mahkemece HMK. mad. 115 uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle istemin usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğinin sunulmasının vekaletname ibrazı için yeterli görüldüğü- Vekaletname ibraz etmeden icra müdürlüğünde takip talebinde bulunan avukata, icra takipleri hakkında da uygulanması gereken HMK. mad. 114/f, 115/2 gereğince, verilecek kesin sürede bu eksiklik tamamlatılarak icra dosyasına vekaletname ibraz edilmesi halinde takip talebi geçerli sayılacağı; takip dosyasına sunduğu vekaletname suretinin noter tarafından tanzim edilmiş onaylı suret olmadığı gerekçesi ile icra müdürünün takip talebinin reddi kararının isabetli olmadığı-
Borçlu şirket adına vekaleten icra mahkemesi nezdinde şikayet yoluna giden ve talepte bulunan kişi avukat olmadığından, şirket yetkilisi de olmayan bu kişinin davaya vekalet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle şikayetin esasa girilmeden dava (şikayet) şartı yokluğundan reddedilmesi gerekeceği-
Mahkemelerde ancak avukatların temsil ehliyetinin bulunduğu-