Uyuşmazlık, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir...
Kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları hakkında tenfiz kararı verilmesinin mümkün olduğu, tenfiz isteyen tarafın hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış aslı veya usulüne göre onanmış örneğini de dilekçesine eklemesi gerektiği, yabancı hakem kararının tenfizine karar verilebilmesi için öncelikle ilamın kesinleşmiş olması gerekmekte olup, bu husus dava şartı olması nedeniyle, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerektiği- Mahkemece tenfizi istenen Uluslararası İhtilaf Çözüm Merkezi Amerikan Tahkim Kurulu kurallarında verilen kararın nihai mahiyette olduğunun belirtilmiş olduğuyla yetinilerek kararın kesin olduğuna kanaat edilmiş ise de tenfizi istenen kararın Kanun'un aradı anlamda kesin olduğundan mutlak bir şekilde bahsedebilmek eldeki veriler ışığında mümkün olmadığından mahkemece gerekirse tenfizi istenen kararın verildiği tahkim merkezi kuralları hususunda yetkinliğe sahip bir bilirkişiden rapor da alınarak, tenfizi istenen hakem kararının kesin ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış olduğu hususu şüpheye yer bırakmayacak şekilde aydınlatıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar Suriye vatandaşı olup, 6458 s. Kanun uyarınca geçici koruma statüsünde yer aldıkları- Boşanma davasındaki tarafların ikisi de Suriye uyruklu olduğundan, boşanma sebepleri bakımından müşterek milli hukuklarının araştırılarak öncelikle bu hukukun uygulanması, yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi ya da tespit edilen yabancı hukukun Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması halinde Türk hukukunun uygulanması gerektiği, müşterek milli hukukları araştırılmadan Türk hukukunun uygulanmasını hatalı olduğu-
Uyuşmazlık, davaya konu Londra D. Hakemleri Birliği hakemlerinden ... tarafından masraflarla ilgili olarak verilmiş olan hakem kararının tenfizinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır...
Kesinleşen ceza mahkemesinin beraat kararında, yabancı hakem kararına konu maddi vakıanın hukuki uyuşmazlık olarak nitelendirilmesi sonrasında bununla ilgili herhangi bir tespite yer verilmemiş olması ve taraflar arasında düzenlenen tahkim şartındaki hakem heyetine tanınan yetki çerçevesinde yapılan yargılama neticesinde davalının sözleşmesel anlamda sorumluluğuna hükmedilmiş olması karşısında, hakem heyeti kararının kesinleşmiş ceza kararıyla çelişkili olduğu kabul edilerek anılan yabancı hakem kararının tanınması ve tenfizinin kamu düzenine aykırılık teşkil edeceğinden söz edilemeyeceği- "Ceza mahkemesince verilen beraat kararındaki tespitler nedeniyle suç sorumluluğun doğmayacağı, yabancı hakem heyeti kararının kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile çelişki içerdiğinden tanıma ve tenfizinin kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği- Sonraki tarihli yabancı hakem kararının tenfiz talebine dair karar bozma kararı kapsamı dışında kaldığından, anılan yabancı hakem kararına yönelik davacı tarafın temyizinde hukuki yararının bulunmadığı-
Tarafların dava tarihi itibari ile Türk vatandaşı olmadıkları anlaşıldığından dava, tarafları bakımından "yabancılık" unsuru taşımadığı ve bu durumda davada uygulanacak hukukun tespit edilmesi gerektiği ve bu kanuna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tâbi olduğu-
Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabi olup, hakimin, Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku, tarafların bu hususta bir isteği olup olmadığına bakılmaksızın re'sen uygulamak zorunda olduğu-
Tarafların hangi ülke vatandaşı oldukları belirlendikten sonra öncelikle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde eşlerin müşterek millî hukukunun uygulanması, ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukukunun uygulanması, müşterek milli hukuk veya müşterek mutad mesken hukukunun bulunmaması ya da bunların Türk kamu düzenine açıkça aykırı görülmesi halinde ise Türk hukukunun uygulanması gerekirken mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan doğrudan Türk hukuku uygulanarak hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı-
Yetkisiz mahkemede açılan davaya karşı en geç cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmaması halinde, yetki itirazı davanın ileri safhalarında yapılamayacağı ve mahkemece re’sen dikkate alınamayacağı- Davalı merkezi Tayvan’da olan yabancı uyruklu bir Tayvan şirketi olduğundan, uyuşmazlığın yabancılık unsuru içermesi karşısında davalının cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunması gerektiği, davalı şirketin yetki itirazında bulunmadığı ve mahkemenin yetkisinin somut olay bakımından re’sen dikkate alınamayacağı-
Davacıların murisi ile davalı banka arasında akdedilen kredi sözleşmesi uyarınca sözleşmeden doğan uyuşmazlıklara Alman Hukukunun uygulanacağı kararlaştırmış olduğu- MÖHUK 24/I. maddesi uyarınca taraflar arasındaki ihtilafa Alman Hukukunun uygulanmasının gerektiği- Alman Hukuku göz önüne alındığında davalı bankanın cebri icra yolu ile iflas tabelasına kaydettirmiş olduğu alacağını talep edemeyeceği-