3.1.1961 günlü ve 205 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunun 25. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ölen üyenin hayatta iken Kuruma vereceği beyanname ile ölüm yardımının, tercih edeceği bir veya birkaç kişiye verilmesini isteyebilir; ancak, bunların ölüm yardımına hak kazanabilmeleri için murisin ölüm günü itibariyle mirasçılık sıfatını taşımaları gerektir; aksi halde ölüm yardımının veraset ilamı uyarınca tüm mirasçılarına ödenmesinin gerekeceği-
Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile borçlar kanununun 18. Maddesine dayalı muvazaa nedeniyle iptal tescil davası da açabilecekleri-
Medeni Kanunun 612. maddesi uyarınca mirasın taksiminden önce terekeye dahil olan belli bir taşınmaz maldaki miras hakkının ( diğer bir mirasçıya ) temlikine ilişkin sözleşmenin geçerli bulunması için temlik edenin terekedeki tüm miras haklarını kapsaması gerekmez, bu nitelikteki sözleşmeler geçerlidir ve böyle bir sözleşmenin iştirak hali bozulmadan tapuda işlem yapılmasını sağlayacağı-
Mirastan doğan iştirak halindeki mülkiyette, ortaklardan birinin ya da bir kaçının kendi adına MK.nun 618. maddesi hükmüne dayanarak üçüncü kişilere karşı açtığı müdahalenin men'i davalarında, davanın yürütülebilmesi için diğer ortakların muvafakatının alınması ya da MK.nun 581. maddesi uyarınca bir mümessil tayin ettirilmesinin gerekeceği-
1512 sayılı Noterlik Kanunu`nun yürürlüğe girmesinden sonra MK.nun 611. maddesinin 2. fıkrasına göre yapılan "yazılı miras taksim sözleşmesinin" geçerli olduğuna ve anılan Noterlik Kanunu`nun 89. maddesinin MK.nun 611/2. maddesi hükmünü değiştirmediği-
Mirasbırakanın saklı pay kurallarını gidermek için yaptığı temliki tasarruftan sonra, bundan yararlanan kişinin mirasbırakanın bilgi ve talimatı dışında sırf saklı pay sahibi mirasçıları bu haklarından yoksun kılmak için durumu bilen üçüncü kişilere taşınmazları temlik etmesi halinde kötüniyetli bu kişilere karşı saklı pay sahibi mirasçılarca indirim [tenkis] davası açılabileceği-
Okuyup yazma bilen vasiyetçi, Medeni Kanunun 480. ya da 482. maddelerindeki resmi vasiyet şekillerinden birisini, dileğine göre ve hiçbir neden bildirmeye yahut resmi senede yazdırmaya yer olmaksızın seçebilir. 482. madde uyarınca düzenlenmiş bir resmi vasiyet senedinde vasiyetçinin imzasının bulunmasının o senedin geçerliliği üzerinde hiçbir etkisi olmayacağı-
Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin vasiyetnamenin iptali ile ilgili kararları arasında görüş ayrılığı bulunmadığından içtihadı birleştirmeye gerek olmadığı-
Miras bırakanın, mirasçıların miras paylarını zedelemek ( bertaraf etmek ) amacı ile, bir taşınmazdaki payını satmış ise, bu durumda gerçek bir satış sözkonusu olmadığı için Şufa hakkının doğmayacağı-
Evlat edinen kişinin, evlatlık sözleşmesinin bozulması ve evlatlık bağlantısının kaldırılması hakkında açtığı davanın yürüdüğü sırada ölümü halinde, mirasçılarının davayı izleme ve sonuçlandırmaya yetkilerinin olduğu-