Kesilen malûllük aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkin davada; çalışma gücünü en az 2/3 oranında yitirmediğinden, 506 s. K. mad. 53 gereğince malûl sayılmayan davacının durumunun, malûllük için %60 derecesini yeterli kabul eden 5510 s. Kanun hükümleri kapsamında da irdelenebilmesi amacıyla, yüzde olarak çalışma gücü kayıp oranı, malûllük olgusu gerçekleşmiş ise bunun tarihi ve buna göre aylığın başlangıcı yönlerinden Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Genel Kurulu’ndan yeniden rapor alınarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Malullük aylığı tahsisi istemine ilişkin davada, Yüksek Sağlık Kurulunun malul olmadığını belirlediği davacının, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi sosyal sigorta mevzuatı kapsamında düzenlediği 31.5.2010 tarihli raporu ile malul olduğunu belirlemiş olup, Adli Tıp Genel Kurulunun da bu durumu teyit ettiği anlaşıldığından, 5510 Sayılı Kanunun 27. maddesindeki,"Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini ... takip eden ay başından itibaren başlar.” düzenlemesi gereğince davacının malul sayıldığı tarih olarak kabul edilmesi gereken 31.5.2010 tarihini takip eden aybaşından itibaren malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekeceği -5502 Sayılı Kanunun 36. maddesi gereğince harçtan muaf olduğu dikkate alınarak, başvuru harcının yargılama masrafına eklenmek suretiyle davalı Kurumun harçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı- Mahkemenin bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin yanılgılı değerlendirme sonucu karar vermiş olması,yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.Bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar düzelterek onanmalıdır.
  • kayıt gösteriliyor