İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekeceği- Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle ve mahkemece re'sen İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp düşmediğinin belirlenmesi gerekeceği- Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı- Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nın 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği- Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşıdığı- Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerektiği-
8. HD. 08.10.2018 T. E: 2017/13559, K: 16892-
Davalı vakıf tarafından davacıya 1998 yılından itibaren ödenen bakım yardımlarının kesilmesine dair işlemin iptali ile ödenmeyen yardımların tahsili istemi-
8. HD. 14.06.2018 T. E: 2017/8560, K: 14168-
8. HD. 21.12.2017 T. E: 3059, K: 17332-
Şimdilik 3000-TL sandık tazminat alacağının, davacının sanıktan emekli olduğu tarih olan 20/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faiziyle birlikte, yapılan sandık tazminatı ödemelerinin ise hak ediş tarihinden ödeme tarihlerine kadar işlemiş en yüksek ticari avans faizi alacağından tahsili, istemi-
Vakıf üyeliği nedeni ile hak sahibine ödenmesi gereken maaşların tahsili istemli davada, davacının emeklilik tarihinden 01.01.2006 tarihine kadar aylık 55 TL, bu tarihten sonrası için aylık 5 TL üzerinden davacının alacağının hesaplanması, davalı Vakıfça bu kapsamda yapılan ödemelerde düşülmek suretiyle bu hususta bilirkişiden yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Vakıf hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarında, Vakıflar Genel Müdürlüğünün ilgili sıfatıyla görüş bildirebileceği veya hükmü temyiz edebileceği-
Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulan ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olmayan vakıf ile aralarında 506 sayılı Kanun kapsamında bir sosyal güvenlik ilişkisi bulunmayan kişiler arasındaki uyuşmazlık, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 'nun 1. maddesinde tanımlanan uyuşmazlık kapsamına girmediğinden, davaya İş Mahkemesi tarafından değil, genel mahkemece bakılmasının gerekeceği-
Davalı vakfın kurucusu olan işveren şirket tarafından davacı işçi adına vakfa yapılmış olan emeklilik primlerinin, işçinin emekli olamayacak şekilde işyerinden ayrılması halinde işçiye ödenmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor